[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]
Dede Yumurta Çiftliği sahibi Adnan Arsu, kurbanlık fiyatlarının üreticilerin yüzünü güldürmediği gibi buradan kazanılan paranın da ancak girdi maliyetlerini karşılamaya yeteceğini söyledi.
Arsu, hükümetin uyguladığı tarım ve hayvancılık politikalarında çok geride kaldığını belirterek “Bu yıl, geçen yıl sattığımız fiyatlara bile kurban satamıyoruz. Yeme yüzde 40 zam geldi. Besi yeminde de maliyetimiz yüzde 40 arttı. Maalesef satarken geçen senenin fiyatlarına kurbanlık vermeye çalışıyoruz. Bu da üreticiyi baltalıyor.” Değerlendirmesinde bulundu.
“DEVLETİMİZ TARIM POLİTİKALARINDA ÇOK GERİDE KALDI”
Dede yumurta çiftliğinin sahibi Adnan Arsu, Hükümetin uyguladığı tarım politikalarında çok geride kaldığına dikkat çekerek, “Ben yaklaşık olarak 30 senedir büyükbaş sektöründeyim. Sekiz sene kadar ara verdim. Üç senedir kurbanlık olarak işimi yürütüyorum. Şimdi burada bir tabir vardır. ‘Taşları bağladılar, köpekleri saldılar’ diye. Devletimiz maalesef tarım politikasında çok geride kaldı. Aşırı geride kaldı. İthal hayvan, ithal et, ithal hayvan, ithal et… Fakat bu şekilde hayvancılığa katkı yerine zarar veriyor. İthal hayvan yerine ithal yem yapsa, eti ucuz yapsak, vatandaş yese daha iyi olur. Buradaki hayvancılık sektörleri kapanmamış olur. Tam tersi devletimiz ithal et, ithal et… Kardeşim ithal yem getir. Üretelim. Geçen seneden bu yana yeme yüzde 40 zam geldi. Besi yemine ya da süt yemine yüzde 40 zam geldi.” Eleştirisinde bulundu.
“GEÇEN SENENİN FİYATINA KURBANLIK SATAMIYORUZ”
Üreticilerin yem fiyatlarından dolayı zor durumda kaldığına işaret eden, “Bu yıl, geçen yıl sattığımız fiyatlara kurban satamıyoruz. Yani yeme yüzde 40 zam geldi. Besi yeminde de yüzde 40 maliyetimiz arttı. Maalesef satarken geçen senenin fiyatlarına kurbanlık vermeye çalışıyor. Bu da üreticiyi baltalıyor. Şu anda ben bu seneki kurbanlıkları bitirdim. Seneye artık hayvancılık yapmayı düşünmüyorum. Devletimiz ithal hayvanı bastı, bastı bu sefer ne oldu? Herkes kurbanlık olarak hayvan çıkarmaya başladı. Bu hayvanın maliyetinden ucuzu değil. Geçen fiyatın yansıması hayvanı ucuz mal ettim anlamında değil. Tam tersi adamın yemciye bir sürü borcu var. ‘Kurbanda yem parasını vereceğim’ demiş. Kurban gelmiş. Hayvanı satmaya zorlanıyor. Hayvanı satayım diye de fiyatı kıra kıra şu an geçen senenin fiyatına kurbanlık satamıyor. Zorlanıyoruz. Burada büyükbaş hayvan üreticileri gerçekten zor durumda devletimiz ithal et yerine ithal yem getirsin” değerlendirmesinde bulundu.
“KURBAN KASAP ETİNDEN BİRAZ PAHALIYA GELİR”
“Bizler genelde tartı ile kurbanı vermiyoruz. Çünkü büyükbaş hayvanı tartmak bayağı meşakkatli bir iş.” Diyerek konuşmasını sürdüren Arsu, kurbanlık seçimi konusunda ise şu tavsiyelerde bulundu: “Bizim hayvanlarımız salma. Bir büyükbaş hayvanı bağlayıp, kantara götürmek yarım saatte olur. Üç saatte olabilir. Biz tahminen bir kilo koyuyoruz. Karkas et kilosu takriben alıcılarımıza veriyoruz. Müşterilerimiz aynıdır yıllardır bizim. Diyoruz ki: ‘Bu hayvandan kişi başı 30 kilo- 32 kilo arası çıkar. Fiyatlar bunlar’ Şu anda bizim hayvan fiyatlarımız bin 500’den başlıyor. 3 bin liraya kadar kişi başı hisselerimiz mevcut. Kurban seçiminde herkesin de bildiği gibi kapak açmış mı? Açmamış mı? Bakacaksın. Yaşının tutup, tutmadığına bakılır. Bizim burada profesyonelce bu işi yapan 4-5 arkadaşımız var. Zaten bu arkadaşlar ile alışveriş yapılınca sıkıntı olmaz. Ama bazen köylerde birer iki hayvan vardır. Bunun her zaman veteriner getirip, kontrol ettirme şansı yoktur. Ama bizim gibi büyük çiftliklerde zaten haftada 2-3 kere veteriner gelir. Hayvan gebe mi? Diye kontrol edilir. Köylülerde dişi hayvan riski vardır. Hayvan gebedir. Köylü kardeşimin 1-2 tane hayvanı vardır. Hayvanı kontrol ettirmemiştir. Kardeşlerimiz bunları bedavadan besliyor. Bir çuval yem 80 lira 10 kilo yiyor günde. Ayda altı çuval yapar. Kasaba verdiği fiyata verirse mümkün mü? Veremez. Satamadığını kasap kesecek. Kurbana yetiştirirken üretici bunu baz alır. Ben burada 3 bin liradan fazla yem yediriyorum. Ben bunu kurbanda daha pahalıya satacağım der. Yoksa 14-15 aylık hayvanı kasap fiyatına vereyim. Ama kurban olmaz. Yaşı tutmuyor. Yani kurbanda hem etli hem sütlü olmuyor. Ya etli olacak ya da sütlü. Kurban kasap etinden biraz pahalıya gelir. Buraya gelen insan duble hayvan alıp, gider.”
Habertrak/Özlem İnan
