
[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]
Tekirdağ Süleymanpaşa’nın en kıymetli yerlerinden biri neresidir?
Evet, çok zor bir soru değil.
Hepiniz hemen bildiniz.
Ne zaman bir çay içelim deniz havası alalım deseniz gidersiniz.
Ayrıca başka şehirden bir misafiriniz gelse mutlaka onunla da gideceğiniz eşsiz güzellikte olan bir yerimiz var.
Neresi?
Tabiki sahilimizden bahsediyorum.
Zamanında yapılan büyük hatalar sebebiyle İlhan Restoran ve Amfi Tiyatro arasına sıkışmış kalmış olsa da şimdilik bize yeten güzel bir sahilimiz var.
Her kentte kordonda tur atalım lafını duyamazsınız.
Ender ve gelişmiş şehirlerin bazılarında bu imkân vardır.
Eh ,işte ne kadar şanslıyız daha iyi anladınız!
***
Peki, sahilimiz ne kadar düzenli?
Sahil düzen planını kim yaptı?
Kaç senesinde yapılan plan uygulanıyor?
Ya da plan kaç defa revize oldu?
Yazboz tahtasına dönen sahilimizdeki düzensizlik nereye gidecek?
Bir önceki bir şey yapıyor.
Ardından gelen ona bir şey ekliyor.
Aslında gelişme açısından iyi gibi görünse de plansız yapılan düzenlemeler sadece karmaşa fitilini ateşliyorlar.
Başka da hiçbir artıları yok.
***
Sahilde konteynır istemiyoruz.
Baraka tarzı yapıların konulmasını hoş görmüyoruz.
Sırf geçici süreler için yapılan o yapılar bir süre sonra kalıcı hale geliyorlar.
Sahilde olan Mutlu Kent Çay Bahçesine bakınız.
Dağda tepede inşaat yapılan yerlerde geçici süre kullanılan bir konteynır içinden satış yapıyor.
Hani gece bekçisi içinde kalır ya öyle bir baraka içinden satış yapıyor.
Geçici çözümlerle ömürlük iş yaptık sanıyoruz.
Bu yetmedi sahilde bir polis noktası yaptılar.
O da konteynır tarzı bir yapı.
Geleceği yok.
Her an al götür.
Uzun vadeli planlarımız yok.
Daha devam edeyim.
Tuvalet yaptılar.
Abi o bile konteynır.
Yani sanki gün gelip tuvalet ihtiyacı bitebilir.
O zaman kaldırırız düşüncesi var.
Gülüyorum valla.
***
Hep geçici çözümlere imza atıyoruz.
Günü kurtarma derdindeyiz.
İşte o sebeple şunu net görüyorum.
Acilen bir düzen planına ihtiyacımız var.
***
Yeter artık sahile geçici konteynırlar koymayınız.
Her yer baraka evlerle doldu.
Barış ve özgürlük parkına doğru gidiyorum.
Konteynır mescit var.
Az devam ediyorum derme çatma eski çardak altına yapılan bir sanat atölyesi var.
Kışın nasıl ısınır?
Yazın nasıl soğutulur merak içindeyim.
Onun hemen yanında iki tane konteynır tuvalet var.
Yahu neden bir düzenimiz yok?
Kafaya göre iş yapma devri ne zaman bitecek?
Hadi biraz daha yürüyünüz büyükşehir belediyesi bakım atölyesi konteynır koymuş.
Haydaa…
Ne oluyor yahu?
Biri ilçe belediyesi biri büyükşehir belediyesi kafalarına göre her yere konteynır koyup duruyorlar.
***
Sadece sahilin bu tarafı öyle değil.
Yelken kulüp tarafına gidiniz.
Bir tek kafe var.
O da konteynır.
Balıkçılar birliği liman içine kafe yaptı.
Belediye de ruhsat vermiştir.
Oda konteynır.
Onun liman içine koyduğu tuvalette konteynır.
Sahilde nereye baksanız konteynır dolu.
Peki, neden böyle?
İşte düzen planımız olmayınca hep geçici çözümler üretilmiş.
Çakılı hizmet yapabilen yok.
Hep geçici hizmetler yapılıyor.
Sonuç olarak yazboz düzeni devam ediyor.
Yeter artık sahilde düzen ve kalıcı işler ve düzen istiyoruz.
İki belediye ve diğer sorumlu kurumlar bir araya geliniz ve biz düzen planına imza atınız.
Saygılar.