[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]
Bugün çok önemli bir konudan bahsedeceğim.
Okuduğunuzda çok şaşıracaksınız.
Hatta yazı sonunda bir daha okuyarak konuyu iyice anlamak isteyeceksiniz.
Hatta yazıda geçen konuyu bir yerde sohbet içinde sizde anlatacaksınız.
Neden mi?
Peki başlayalım.
***
Nobel barış ödülünü duymayan yoktur.
Alfred Nobel isimli bir mucidin isteğiyle verilmeye başlamıştır.
Peki, Alfred Nobel kimdir?
İşte bütün hikâye burada başlıyor.
Adını bildiğimiz dünyanın en büyük barış ödülün verilmesini sağlayan kişi kimdir?
Bu kişi neden barış ödülü konusunda hassas davranmıştır.
***
Hemen söyleyeyim.
Dinamiti icat eden kişidir.
Yüksek güçlü patlayıcı ile ordulara icadını satarak büyük paralar kazanmış biridir.
Askerlerinde bu patlayıcıları nerede kullandığını yazmama gerek yoktur.
Şimdi şaşkınlığınızı üzerinizden atmanızı istiyorum.
Çünkü iş burada bitmiyor.
***
Nobel, icadını Fransız ordusuna satarak ordunun yıkım gücünü arttırmış bir kişidir.
Alfred Nobel bununla da kalmamış daha sonra daha güçlü bir patlayıcı daha bulmuştur.
Bu patlayıcıyı yine Fransız ordusuna satmak ister ancak fiyatta anlaşamazlar o da daha fazla fiyat veren ve Fransa’nın karşısında yer alan İtalyan ordusuna satar.
İtalyan ordusunun gücü bir anda katlanarak çağ atlar.
Bu işi sonrası ülkesinde istenmeyen adam ilan edilen Nobel bu sebeple İtalya’ya yerleşir.
***
Babası da mayın taciri olan Nobel’in erkek kardeşi ölünce gazetelerin yazdıkları yanlış haber sonrası herkes tarafından öldü sanılan Alfred Nobel bu vesileyle öldüğü zaman arkasından nasıl konuşulacağına gazetelerde hangi başlıkların atıldığına şahit olur.
Atılan başlıklardan biri şöyledir.
“Ölüm taciri öldü…”
Bu ve bunun gibi konuşmaları duyan mucit o günden sonra insanlığa verdiği zararın farkına varır.
Hemen bir vakıf kurulmasını ister.
İşte kurulan o vakıf.
Onun kazandığı paralar sayesinde şu anda dünyada en çok bilinen bir ödülü yani “Nobel Barış” ödülünü verir.
***
Bazı şeyleri ölmeden anlamak gerekir.
Herkes sizi yaşadığınız dönemde iyi bir mucit ya da zengin iş adamı olarak görebilir.
Size öyle davranabilir.
Ancak öldüğünüzde durum çok farklı olabilir.
O sebeple yüzünüze söylenen her şeye inanmayınız.
İş işten geçmeden bazı şeylerin farkına varınız.
İnan ki farkına varmazsanız çok geç olacaktır.
Bunu gören Nobel’in en büyük hayali öldükten sonra adının güzel anılmasıydı.
O sebeple her şeyden vazgeçerek tüm servetini bu vakfa bağışladı.
O günden bugüne vakıf “Nobel Barış Ödülü” adı altında ödül dağıtmaya devam ediyor.
İşin gerçeği tam bir hayat dersi okudunuz.
Her şeyin bu dünyada kaldığı noktada adınızın nasıl anılmasını istersiniz?
Takdir sizin olsun.
Saygılar…
