DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

ÜRETKEN KADINLAR

Yayın Tarihi: 18 Haziran 2019 | Son Güncelleme :

18 Haziran 2019 - 11:23

ÜRETKEN KADINLAR

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Gece ile gündüz gibi; birbirinden ayrılmaz ve tamamlayanlar; erkek ile kadının hikâyesi; edebiyatla, çok daha ötelere, derinlere taşındı.

 

Suyun yüzeyi, ışığın albenisi veya körlük etkisiyle bir takım davranışları, eksik ve fazlalıkları görmemizi engelliyor. Erkek tarafını temsil eden bir kalem olarak, kadınların binlerce yıllık yorgunluğunu, kırgınlığını hiçbir zaman tam olarak anlatamam…

 

Onları anlamak için zor zamanları, madalyonun öteki tarafını, ayın karanlık yüzeyini de bilmek, anlamak gerekir.

 

Tekirdağ merkez ilçemizde bugüne kadar tanıdığım birçok kadının ailesine yapmış olduğu katkıları, kazanımları gözler önünde bulundurarak yapacağım bu çalışmamı.

 

Kimini bağda, bahçede, kimisini ahırda çalışırken gözlemledim. Küçük esnaf, işçi, memur, yönetici olarak çalışanları tanıdım. Üretme yanlarının yanında istikrara, çözüme yönelik dayanıklılıkları karşısında hepsine ayrı bir insanlık borcu içinde hayran kaldım.

 

Çalışma hayatında kadınları yok sayan veya onların yardımını düşünmeyen insanların uzun vadede sınıfta kaldıklarını söylemek yanlış değildir. Ekonomik tarafı bir yana, sosyal, kültürle yanı bir yana; kadınlar yaşamın her yanında, kendilerine düşeni en iyi şekilde yerine getiriyorlar.

 

Burada söz etmek istediğim iş kadını; bizim şehrimizde yaşıyor. Aysel Hanım; marifetini hiçbir zaman yok saymadığım, her daim ustalığını mütevazı bir sunum içinde yapan insan…

 

Aysel Hanımı Hasır Cafe çalışanı olarak tanıdım. Sadece çalışanı dersek; yanlış, eksik bırakmış oluruz sözü… Mutfağın ustası, çırağı, yardımcısı; her şeyi…

 

Bayramın birinci günü kahvemi içmek için uğradığımda, yaşlı çam ağacının altında Türk Kahvemi yudumlarken gözledim onu. İki elle değil, dört, hatta sekiz elle ve hiç yorulmaz bir insan yüzüyle, masadan diğer masaya ve mutfağa koşup duruyor.

 

Telaşı, insana hasretinden, ürettiklerini beğendiklerinde, ona bir teşekkür ettiklerinde kazanacağı şey; maneviyatın ticaretinde bir insan.

 

Yine çok telaşlıydı. Çalıştığı mutafa yaklaşıp bayramını kutladığımda; üstü başı, çalıştığı mutafa gibi dağınıktı. Çalışan insanların, üreten canlıların değerli dağınıklığı, onun için övünç kaynağıydı.

 

Aysel Hanıma;”Nasılsın?” dediğimde; “ Ben mutfağı dağınık halde seviyorum” dedi. Tıpkı, çiftçilerin harman yerinin dağınıklığı gibi; bütün emeğin karşılığı o dağınık yığınların içindedir. Bir mimarın, mühendisin masası üretiyorsa dağınıktır. Bir yazarın, şairini dünyası da öyle; üretmek için her yana dağılmış, her yandan esinti, neşe, hüzün alıyordur.

 

Yaşamın vazgeçilmezleri, sıra dışı değerleri vardır. İtalyan şair Ariosto’nun sevdiği kadın; Angelica, Dante’nin Beatrice’si,Balzac’ın ise ;”Gizli Başyapıt” dediği eseri;aşkı vardır. Üreten insanların mutfakları vardır. Aysel Hanım’ın mutfağı gibi; oradan çıkan bir kahvaltı, menemen, tost, kahve, çay; neşeye, hüzne, şenliğe; her şeye değer, her şeyi anlayıp, kavrayan ellerin hünerleridir.

 

Hamuru teknede yoğurmak nasıl önemliyse, hamuru dinlendirmek, mayalamak ve pişirmek de o kadar önemlidir. Ustaların en iyiye olan özlemi, sonsuza kadar uzanır. Zanaatin sanata yaklaşması, sanatçı hissiyatı, ustaların hünerli elleri ve sezgilerinde gizlidir.

 

Velhasıl hünerli insanları anlatmak işin bir tarafı! Onları tanımak, ustalıklarından yararlanmak ayrı bir güzelliktir. Balzac, gizli başyapıtım dediği eserinde, tarifsiz bir esintiyi şöyle yorumlar; “ Sürgündeki birine yurdunu anımsatan ezginin yarattığı heyecanı anlatmak nasıl olanaksızsa, bu türden bir tinsel büyülenme olgunusun tanımlamak da olanaksızdır.”

 

Üreten insanların zanaat ve sanat taraflarının uçsuz bucaksızlığı, anlaşılır ve anlaşılmaz tarafları, iki boyutlu, hatta üç boyutlu düşüncelerimize, hissiyatımıza her daim bir parça eksik yansıyacaktır. Çünkü büyük çoğunluk tüketmenin peşinde, kargaşasın tam da merkezinde.

 

Üreten kadınlarımızı; onların bir parçası olan Aysel Hanımı, yaşamın bütün esintilerine, zorluklarına bağlı kalışını, yürekli duruşunu kutluyor, şükranlarımı sunuyorum.

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.