CILIZ SESLER
Tekirdağ böyledir.
Hep böyleydi.
Böyle de devam eder.
Değişmez.
Açıkçası değişmesi teklif bile edilemez.
** **
Kimseden ses çıkmaz.
Mahallem de “çocuk parkı yok” diyorum.
Herkesle sohbet ediyorum.
Herkes haklı olduğumu söylüyor.
Gel gelelim ses çıkaran yok.
Tek başına konuşuyorum.
Sosyal medyada yazıyorum, bir tane destek mesajı yok.
Paylaşan yok.
Tebrik eden çok oluyor.
Hele özelden neler neler yazıyorlar.
Ancak açıktan ses eden yok.
** **
Valla ne desem boş.
Geçenler de Tekirdağ sahillerini ilgilendiren konuda açıklamalar yapıldı.
Baktım katılım sayısına bir avuç insan var.
Bunu tek ben mi görüyorum?
Sanıyor musunuz ki sahilleri hunharca işgal edenler bunları görmüyor!
İşte o kadar ses çıkarsa bu kadar etki yaratır.
** **
Netice de onlar bildiklerini okumaya devam ederler.
Bizler de aramızda sohbet ederiz.
Gelecek yıllarda çocuklara ne denir bilmem.
Zaten bilmememe de gerek yok.
Sorulan soruları cevapsız bırakmak alışkanlığımız oluvermiş.
Değişmez!
Göçle beraber “Tekirdağ biraz değişir” dedim.
Belki hak arayanlar gelirde yerel halka örnek olur diye düşündüm.
Nafile.
Asıl yerel halk buraya gelenlere örnek oldular.
Gelen kim buraya yerleştiyse artık memleketin havasından mı, suyundan mı bilmem tam buralılar gibi davranıyor.
** **
Netice de Tekirdağ Süleymanpaşa da hala bir belediye düğün salonu yok.
Olmadı.
Olamıyor.
Açamıyorlar.
Tek ben yazıyorum.
Tek ben söylüyorum.
Düğün baronları da kıs kıs gülüyorlardır.
Cılız sesimle bu kadar oluyor.
Bıkmadan usanmadan her yıl konu ederim.
Yine yaz geliyor.
Yine düğünler başlayacak.
Ve özel sektörün tekelinde olan düğün salonları sahipleri kafalarına göre size fiyat verecekler.
Bizler de kaçarı yok bu rakamları ödeyeceğiz.
Valla ne desem boştur ya bi heves anlattım yine.
Saygılar…
