DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

“Çözüme ulaştırıcı düzenlemeler yapılmalı”

Yayın Tarihi: 03 Haziran 2019 | Son Güncelleme :

03 Haziran 2019 - 14:02

“Çözüme ulaştırıcı düzenlemeler yapılmalı”

 

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, ortaöğretim sisteminde yapılacak değişikliklerin MEB tarafından üniversitelerle işbirliği içerisinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Ortaöğretim sisteminde yapılacak değişikliklerin “hem öğrencilere hem de eğitimcilere kara haber içerdiğini” kaydeden Eren, “Bu değişikliklerle birçok alanda öğretmenler ya norm fazlası olacaklardır ya da kurum değiştirmek zorunda kalacaklardır. 10 binlerce öğretmeni etkileyecek böyle bir düzenlemede eğitimin paydaşlarının görüşünün alınmaması kabul edilebilir değildir.” Değerlendirmesinde bulundu.

“EĞİTİMİN PAYDAŞLARININ GÖRÜŞÜNÜN ALINMAMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”

“10 binlerce öğretmeni etkileyecek böyle bir düzenlemede eğitimin paydaşlarının görüşünün alınmaması kabul edilebilir değildir” ifadelerini kullanan Eren, “Öğrencilerin akademik ve yetenek gelişimine büyük bir darbe vuracak olan bu değişiklik, eğitimciler için de kara haberler içermektedir. Bu değişikliklerle birçok alanda öğretmenler ya norm fazlası olacaklardır ya da kurum değiştirmek zorunda kalacaklardır. 10 binlerce öğretmeni etkileyecek böyle bir düzenlemede eğitimin paydaşlarının görüşünün alınmaması kabul edilebilir değildir. Kaldı ki ders sayılarını azaltma adı altında bazı dersler doğa bilimleri, sosyal bilimler gibi adlar altında birleştirilmekte fakat bu dersleri kimlerin okutacağı, bununla ilgili nasıl bir çalışma yapılacağı açık bırakılmaktadır.” Şeklinde konuştu.

“ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE YÜRÜTÜLMELİDİR”

Eren, ortaöğretim sisteminde yapılacak olan değişiklerin MEB tarafından üniversitelerle iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, “OECD’nin ‘Eğitim 2018’ raporuna göre; Türkiye kararların en merkezi alındığı ülkelerin başında yer almaktadır. Türkiye’de okulların fiziksel ve sosyokültürel özellikler bakımından farklılıklar gösterdiği, bu nedenle öğretim programlarında yer alan kazanımların, okulun olanakları doğrultusunda öğrenciye kazandırılabileceğinin göz önünde bulundurulması uyarısı yapılmaktadır. Ayrıca ortaöğretim sisteminde yapılacak değişiklikler, MEB tarafından üniversitelerle işbirliği içerisinde yürütülmelidir. Elde edilen veriler doğrultusunda ülke genelinde çözüme ulaştırıcı düzenlemeler yapılması gerekirken YÖK’ün açıklamasında MEB tarafından yeni modele ilişkin kendilerine iletilen herhangi bir bilimsel rapor, bir çalışma veya yazı bulunmadığı belirtilmiştir.” İfadelerini kaydetti.

“OKULLAR ARASI EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRECEK”

Eren, açıklamasını şu şekilde noktaladı: “Geçmişte denenmiş ve ülkemizdeki okulların fiziki eşitliği sağlanamadığı için başarısız olmuş kredili sistemin benzeri olan getirilmesi düşünülen bu sistem, okullar arasında var olan eşitsizliği daha da derinleştirecek, eğitimdeki ticarileşmenin kapısını ardına kadar açacaktır. Getirilmek istenen yeni sistemde, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe, beden eğitimi, resim, müzik gibi gençlerin pozitif bilimlerle temasını sağlayan, neden sonuç ilişkisi kurmasını öğreneceği ya da kişisel gelişimine fayda sağlayacak dersler, seçmeli ders olarak belirlenmişken din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu ders olarak belirlenmesi, Bakanlığın ‘modern’ söylemleri altında bilimsellikten ne kadar uzak bir anlayışın yattığını bir kez daha göstermiştir.”

Habertrak/Özlem İnan

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.