
Tarımsal Öğretimin 173. yıl dönümü sebebiyle bir dizi kutlama programı gerçekleştirildi.TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Cemal Polat yaptığı konuşmada; Türkiye’de sistemli ve belirli bir disiplin içinde yürütülen tarımsal eğitim – öğretimin geçen zaman dikkate alındığında gelmesi gereken düzeye ve gelişmişliğe ulaşamadığını söyledi.
KALİTE FAKTÖRÜ SORUNLARA SEBEP OLUYOR
Polat, 1993 yılı reformu sonrası ortaya konan eğitim yapısından bile geri kalındığını,eğitimde öğrencilere gelişmiş ülkelerdeki çeşitliliği sunamadığını üzüntü ile itiraf etmek gerektiğine de vurgu yaparak,” Buna paralel olarak, bilinçsiz ve programsız bir şekilde alt yapı ve kadro yetersizlikleri ile açılan çok sayıda Ziraat Fakültesinin yürüttüğü eğitimdeki kalite faktörü gibi çok önemli bir sorun da ayrıca gündeme gelmiştir.”uyarısında da bulundu.
“KALİTELİ ELEMAN YETİŞTİREMİYORUZ”
Tarımsal öğretimdeki sorunlara da değinen Polat,Türkiye’de tarımsal öğretimin 150 yılı aşkın bir süredir devam etmekte olması, tarımsal öğretimin verimli bir şekilde değerlendirildiği anlamına gelmediğini ve Tarımsal öğretimde en temel sorunun, kaliteli elemanlar yetiştirememekten kaynaklandığını savundu ve “ Bunun en önemli sebeplerinden biri fakülte ve alınan öğrenci sayılarındaki aşırı artışlar ve lisans seviyesindeki bölümleşmelerdir. Özellikle, 1980 li yıllardan sonra ziraat fakülteleri plansız bir biçimde açılmış ve öğrenci kontenjanları kapasitenin çok üzerinde artırılmıştır. Bunlara karşın, öğretim elemanları aynı oranda artmamış bunun doğal sonucu olarak eğitim kalitesi olmuşuz yönde etkilenmiştir.”dedi.
“DİĞER MESLEKLERLE REKABETİMİZ HIZ KAZANIYOR”
Batılı ülkelerde: Öğretim üyesi ile öğrenci arasındaki oranın 1:10 iken bu oranın Türkiye’de 1:25 dolaylarına düştüğüne de dikkat çeken Polat,” Diğer yandan, ziraat fakültelerinden mezun olan ihtiyaç fazlası ziraat mühendisleri, işsizlik problemi ile karşı karşıya kalmışlardır.Bu durum, bir çok ziraat mühendisini’ eğitim-öğretim alanlarıyla doğrudan ilgili olmayan iş saha alanlarına kaymalarına yol açmıştır. Ziraat fakültelerinde lisans seviyesinde branşlaşma, bazı bölümlerden mezun olan ziraat mühendislerinin ilgili diğer meslek grubundaki fakülte mezunları ile rekabetini de hızlandırmıştır. Oysa, birçok Avrupa ülkesinde ihtiyaca cevap verebilecek sayıda ziraat mühendisi yetiştirilmekte ve onların istihdam alanlarını genişletmek amacı ile lisans seviyesinde bölümlere ayrılma ve branşlaşma sınırlı tutulmaktadır.”diye konuştu.
“ÖĞRENCİ KALİTESİ DÜŞÜYOR”
Fakülteyi kazanan öğrenci kalitesinin geçmiş yıllardakine nazaran daha düşük olması, akademik ve idari personel sayılarındaki yetersizlikler ve eğitim- öğretim araçlarının sınırlılığının da önemli yer tuttuğuna da işaret eden Polat,yapılması gerenleri de şöyle sıraladı:”
1-Ülkemizin ziraat mühendisi ihtiyacı ve bölgesel özellikleri ile tarımsal yapısına uygunluğu da dikkate alınarak, ziraat fakültelerinin sayıları, bölüm sayısı ve dağılımları gerçekçi bir biçimde belirlenmelidir.
2-Fakültelerin öğretim üyesi sayısı ve fiziksel kapasiteleri göz önünde tutularak kontenjanları belirlenmeli ve öğrenci kabul sayıları sınırlandırılmalıdır.
3-Özellikle yeni açılan faküİtelerdeki öğretim üyesi sayılarındaki yetersizlikler kısa sürede giderilmeye çalışılmalı, öğretim üyesi kadroları ve nitelikleri geliştirilmeli, fiziksel kapasiteleri uygun duruma getirilmeden öğrenci alınmamalıdır.
4-Tarımsal öğretimde, mesleki ve uygulamalı derslere ağırlık verilmeli, bilgisayar kullanımı ve yabancı dil öğrenimi özendirilmeli, derslere devamlılık zorunlu tutulmalı, ders geçme notu yükseltilerek bütünleme sınavları kaldırılmalı ve staj olanakları geliştirilmelidir.
5-Öğrenciler,bölüm tercihi ile fakültelere alınmamalıdır.Branşlaşma sadece yüksek lisans seviyesinde olmalıdır.Gece eğitimine en kısa zamanda son verilmelidir
6-Tarımsal öğretimdeki başarı araştırma ve yayım hizmetlerinin tarımın kalkınmasında kullanılabilme derecesi İle orantılı olduğundan, tarımsal yayım • hizmetlerinde özel kuruluşların ve çiftçilerin tarımsal yayım faaliyetlerine aktif olarak katılımları ve sorumluluk almaları sağlanmalıdır.
“BOŞTA GEZER ZİRAAT MÜHENDİSİ SAYISI GİDEREK ARTIYOR”
Sonuç olarak, ülkemizde gerek ziraat fakültesi ve gerekse bölüm sayısı, dolayısıyla da alınan öğrenci ve boşta gezer ziraat mühendisi sayısı giderek artmaktadır. Öğrenim süresi (S yıl veya 4 yıl), toplam ders yükü (120 veya 185 kredi) ve verilen ünvanlar (Ziraat Yüksek Mühendisi veya Ziraat Mühendisi) sürekli olarak değişmektedir. Tüm bu dalgalanmalar artık durulmalı ve tarımsal öğretim programımıza bir stabilte kazandırılmalıdır. Bu amaca yönelik, özellikle lisans düzeyinde bazı bölümlerin birleştirilmesi İle ilgili olarak yapılmakta olan son düzenlemeler oldukça memnuniyet vericidir.Dolayısıyla, Türkiye’de de vakit geçirmeden statik tarım eğitiminin terk edilmesi, günün ihtiyaçları doğrultusunda bilimsel ve teknolojik ilerlemeler dikkate alınarak yeniden yapılanmaya zaman geçirilmeden geçilmelidir. Her Üniversitenin kendi koşullarına göre özerk olarak kara vermesi çağdaş yaklaşım olacaktır.”
Habertrak/Özlem İnan