Bugün, yaptığım araştırmalara dayanarak önemlibir iddiada bulunuyor ve diyorum ki:
Mustafa Kemal Atatürk,çocuğa verilen değerde dünyanın en büyüğüdür.
23 Nisan’dan söz ediyor değilim burada.Çocuklarla birlikte görülen fotoğraflarının kanıtladığı bir hakikatten söz ediyorum. Zira o fotoğraflar, o büyük insanın çocuğa ne kadar büyük değer verdiğinin en önemli belgeleridir. Dünyadaki başka hiçbir devlet adamında benzerlerini dahi göremeziniz.
Demem istediğim o ki çocuğu Atatürk kadar önemsemiş, adam yerine koymuş, ciddiye almış, muhatap bellemiş, onun kadar “birey” olarak algılamış, sosyal hayatın içine taşımış, onunla arkadaş olmuş, onu bir “yetişkin”miş gibi algılamış, kısacası insanlık âlemi içinde çocuğa onun kadar değer vermiş başka bir siyasî lider, devlet adamı, devlet başkanı yok. Yanına yaklaşan bile yok.
Bu büyük hakikatin bugüne kadar özellikle Atatürkçü aydınlarımızın gözünden kaçmış olmasıise hem çok düşündürücü, hem de çok üzüntü vericidir. Bu da hem o büyük insan, hem çocuklarımız, milletimiz ve hem de bütün insanlık için büyük kayıptır. Çünkü hepsi tarafından da örnek alınması gereken çok önemli bir olgudur.
Onun çocuğa verdiği değeri ne Churchill’de, ne de Lenin, Mao, Roosevelt, Gandhi, Nehru, Stalin, Hitler, Mussolini, Çan Kay Şek, Wilson, Eisenhower veya Truman’da bulabilirsiniz, ne de onlardan sonra gelenlerde. Sadece Nelson Mandela’nın biraz yaklaştığını görürsünüz.
Nasıl ve nereden vardım bu sonuca, şimdi ona geliyorum.
Google’a her liderin adıyla çocuk sözcüğünü birlikte girerek 60 bine yakın görsel taradım. Sadece Türkçe ve İngilizce olarak da de değil. Yine Google’dan bularak “çocuk” sözcüğünün kendi dillerindeki karşılığıyla da yaptım bu araştırmayı. Örneğin Lenin için Rusçası, Mao için Çincesi, Adenauer için Almancasıyla yaptım bu işi. Dahası Lenin için kiril alfabesi, Mao için Çin alfabesiyle de yaptım.
Ortaya çıkan sonuç şudur:
Atatürk’ün bir çocuk veya çocuklarla birlikte görülen 400’e yakın fotoğrafı varken, diğerlerinde bu sayı ortalama elliyi bile bulmuyor. Bazılarında sadece sekiz-on, bazılarında ise sadece üç-beş. Hem de birçoğunun yaşadığı yıllarda foto muhabirliği ve fotoğrafçılık Atatürk’lü yıllara oranla daha da gelişmiş olmasına rağmen.
Hiç mi gözümden kaçan olmamıştır? 60 bine yakın görsel taranırken kaçmış olmaması düşünülemez. Ancak istisnaların kuralı bozması, yani sonucu etkilemesi de düşünülemez. Hatta istisnaların varlığı kuralın doğruluğunu kanıtlarlar.
Tekrar ediyorum: Üstelik de yabancı liderlerin çoğunun yaşadığı yıllarda hem fotoğrafçılık, hem foto muhabirliği, hem de bazılarının döneminde kameramanlık çok daha gelişmiş olmasına rağmen ortaya çıkan sonuç bu. Yine üstelik Lenin ve Kennedy’nin dışındakilerin hepsi de Atatürk’ten daha uzun yaşamış olmalarına rağmenbu.
Bu büyük hakikati bir albüm kitap yapmak ve başta İngilizce olmak üzere birkaç dilde bastırarak büyükelçiliklerimizaracılığıylabaşta aydınlar ve siyasiler olmak üzere ülkelerin önde gelenlerine ulaştırmak;Türk milletinin ve devletininen büyükgurur kaynaklarından biri olacaktır. Başta milletimiz olmak üzere bütün insanlık için de en büyük hizmetlerden biri.
Gerek Valiliğimizin, gerekse Büyükşehir Belediyemizin şu konu üzerindedurmalarını öneririm. Neden bu gerçeği önce Türkiye’nin, sonra da bütün insanlığın önüne koymak Tekirdağ’a nasip olmasın?