Geçen gün otoparkta çalışmış biriyle sohbet ettik.
İşlerden bahsettik.
Gündemden konuştuk.
Yol kenarı parkları konu ettik.
Çalışanların durumunu konuştuk.
Özel ve kamu otoparklarının farklarını ele aldık.
Anlayacağınız sadece havadan sudan konulardan konuşmadık.
***
Lakin bana bir şey dedi.
Bunu yazsana sende gazetecisin mademki işleyişi biliyorsun.
Yaz bunu da herkes öğrensin.
Bana anlattığını herkes bilsin bizlerde ona göre işlem yapalım.
Yazar mısın? Dedi.
“Yazarım tabi” dedim.
O bu konuyu yazacağım konusunda umutlu değildi.
İşin ucu kendi işime dokunuyordu.
O sebeple yazmayacağımı düşündü ve gülümsedi.
***
Peki, konumuz neydi?
Sohbet esnasında bana “Tekirdağ da ne kadar çok gazeteci varmış” dedi.
Ben de nerden çıkardın bunu deyince; Başladı anlatmaya…
“Otopark’a gelen çok sayıda araçta basın kartı var.
Hergelen gazeteciyim diyor.”dedi
Ben de başladım anlatmaya.
Çoğu araçta olan basın kartlarının aslında yasal hükmü olmadığını söyledim.
“Nasıl yani?”dedi.
Aracın ön camında basın aracı yazmanın yasal olarak bir değer taşımadığını söyledim.
Hatta gazeteci olmayanların bu şekilde tespit edilmeleri durumunda “Ünvan Gaspı” diye tabir edilen büyük bir suç işlediklerini anlattım.
(Doktor olmadan doktorum demek gibi)
Çok şaşırdı.
Aracını otopark’a ücretsiz koymak isteyenlerin sahte basın kartlarını araç camlarına koymalarının büyük bir suç olduğunu söyledim.
“Sadece tespit etmeye ve bir şikâyete bakar.”dedim.
“Nasıl tespit edeceğiz ki?”dedi.
***
İşte yasaları bilmemenin örneğini burada gördüm.
Aslında otopark görevlilerine bu konuda eğitimler verilebilirdi.
Tekirdağ da basın dernekleri var.
Herhangi birinden bu konuda bilgi istenebilirdi.
Otopark çalışanları bilgilendirilebilirdi.
***
Her neyse ben hemen yasal bilgiyi verdim.
Ayrıca burada da açıkça yazmak isterim.
Araçlarda olan basın tanıtım kartlarının resmi olanları devlet kurumlarınca veriliyor.
Anlayacağınız Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığından alınmış olmalı ve soğuk damgalı olmalıdır.
Hadi bunu geçtik.
O kart sadece geçerli olan bir basın kartıyla birlikte kullanılabilir.
Yani araçta olan kişilerden birinde geçerli Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığınca verilmiş bir basın kartı yoksa camda ne yazarsa yazsın kart geçersizdir.
Bunu ben demiyorum.
“Basın araç kartlarının üzerinde yazıyor.”dedim.
Güldü…
***
“Valla hiç geçerli bir basın kartı sormak aklıma gelmedi.”dedi.
“Bilginiz yok normaldir.
Ben yazacağım bu konuyu.
Peki, sen bundan sonra sorabilecek misin?” Dedim.
Hala bir cevap alamadım.
Saygılar…
