
Şehrin her yerinde tuhaf tipler kol geziyor.
Neredeyse korku filmini andıran yerler görüyorum.
Hani sokaklarımızın güvenli olduğuna inanmasam çocuklarımızı sokağa ya da bakkala dahi gönderirken endişe duymamıza sebep olacak olayları haberlerde sıklıkla izliyoruz.
Bir bakıma büyükşehirlerin başlıca sorunlarından birini ele alıyorum.
Hepimiz görüyoruz da bana dokunmadığı sürece ses çıkarmayı tercih etmediğimiz bir konudan bahsediyorum.
Çok sayıda kirli yüzlü insanlar türediler.
Gün geçtikçe de artmaya devam ediyorlar.
***
Aslında havanın güzel olması onları metruk binalardan çok daha farklı yerlere taşıdı.
Onlar bile artık o binaların dışına taştılar.
İşin ilginci en çok metruk diye tabir edilecek binalar şehrin merkezinde mevcut.
Çünkü en eski yerleşim yeri burası olunca haliyle eski binalarda en çok buralarda yer alıyor.
Bu binaların çoğu da bu bağımlı tiplerin buluşma alanı haline geliyorlar.
Anlayacağınız bataklık önce kurutulmazsa bu durumun önüne geçmek gerçekten zor görünüyor.
Çünkü sinekleri ne kadar kovalasanız da var olan bataklık orada olduğu müddetçe onlar da oraya gelmeye devam edeceklerdir.
Demem o ki işin en başına dönülerek sorun ele alınmazsa sadece bir kaç kişiyi uzaklaştırarak bu tarz sorunlara çözüm bulunamaz.
***
İşin ilginci ne biliyor musunuz?
Her yeri bir anda mesken ediniyorlar.
Geçtiğimiz gün bir zamanlar Valilik Milli Eğitim konferans salonu olarak bilinen bir ara adliye olarak hizmet veren yerin arka bahçesine gözüm takıldı.
Namık Kemal Evi’nin oradan aşağı iniyorum.
Bir de ne göreyim.
Ellerinde alkol şişeleri olan tipler eski konferans salonu arka bahçesinde kafayı çekiyorlar.
İnanın bana şaşırmadım.
Ama bu kadar sahipsiz olmamıza üzülüyorum.
Burası kamu malı ve şimdilerde belki kullanılmıyor da olabilir.
Ancak karanlık tiplere mesken olacak kadar sahipsiz mi?
Ya o tipler alkolü fazla kaçırıp çevreye zarar verirlerse?
Ya ufak bir çocuğa bir şey yaparlarsa?
Bunun vebali kimde?
Ben de bunu görmezden gelemedim?
***
İnanın bana buna çok şaşırdım.
İki gün üste aynı yerde farklı tipleri gördüm.
Ve o sebeple de bu konuyu yazıyorum.
Umarım seslenişimi bir duyan olur.
Umarım oraya gerekli kontrol yapılır.
***
Ayrıca bir sosyal medya paylaşımında çatının yıkılmak üzere olduğunu görmüştüm.
Dilerim ki kamu binasının bu şekilde tahrip edilmesine müsaade edilmiyordur.
Diyeceğim o ki lütfen sesimizi duyunuz.
Ve lütfen biran evvel buralarla ilgili gerekli çalışmayı yapınız.
İş işten geçmeden.
Tüh tüh vah vah demeden…
Saygılarımla…