Farkında olun ya da olmayın herkes haberci.
Aslında neredeyse hepimiz bir çok şeyi paylaşım yaparak habercilik yapıyoruz.
Sizin için az önem arz eden bir konu bile bir başkası için çok şey ifade edebiliyor.
Bir tık ve işte artık siz de bir habercisiniz.
***
Evet. Sosyal medyada yer alan herkes, sizler birer habercisiniz.
İster kendi hayatınızı, ister çevrenizi, ister yaşadığınızı yazın.
Sizde habercisiniz.
Sosyal medyada fotoğraf koyarak yazı yazarak kendimizi haber yapıyoruz.
Herkesin anlatımı farklı.
Buna üslup diyebiliriz.
Her yiğidin yoğurt yemesi farklı.
Yani bir nevi kendi okuyucu kitlemizi oluşturuyoruz.
Buna artık takipçi deniliyor.
***
Bunu takıntı haline getirmezseniz, doğru yoldasınız.
Ancak bunu takıntı yaparsanız, işte o zaman yanlışlar başlar.
Hedefe gidelim derken, çok şeyi yitiriyoruz.
Habercilik bazıları için böyle bir şey.
Daha çok ilgi çekmek için atılan başlıklar,
hani girdiğimiz sitelerde bizi yanıltan o ilginç başlıklar var ya.
İşte bu sebepten ortaya çıkıyor.
***
Paylaşımlarınız ile sosyal medyada daha çok nasıl beğeni alırım diyorsunuz ya.
Bunu gazetelerin daha çok nasıl okunuruz kaygısı gibi düşünün.
Eminim biraz daha anlaşılır olmuştur.
İşte habercilik bu.
***
Ancak gazetecilik biraz daha farklı.
Bence farklı…
Gazeteci sadece kendi çevresini paylaşan kişi değil.
Elbette kendi çevresini de konu edinecektir.
Ancak asıl ona ulaşan her haberi değerlendirendir.
Kamu yararı var mı yok mu ? Diye sorgulayandır.
Duygular ile işi ayırabilendir.
O sebeple ikisi farklı işlerdir.
İkisi de farklı değerlendirilmelidir.
***
Madem ki hepimiz haberciyiz.
Bir kişiyi ya da yaptığı işi eleştirmeden önce.
Kendi haberciliğimize bakarsak daha doğru yapmış oluruz.
Saygılar…