
Vallahi anlatılacak ve konuşulacak öyle çok konu var ki nereden başlasam bilemiyorum.
Hep biraz daha sonra yazarım dediğim konular oluyor.
“Sağ olun sizlerde sürekli bunu da yazar mısın?” diye konu gönderiyorsunuz.
Bende elimden geldiğince sorup soruşturup köşe yazılarıma konu ediyorum.
Ancak haliyle bazen gündem gereği ileri ki bir tarihte yazarım dediğim konularda oluyor.
Yalnız bu konular her daim güncel konular oluyorlar.
O sebeple her zaman sohbetlerimiz içinde yer alıyorlar.
***
Bugün iş kaygısı olanları anlatmak isterim.
İş kaygısı nedir?
Kimi insan hiç bilmeyebilir.
Babalarından hazır bir işletme başına gelenler de vardır.
Hani hayatlarında hiçbir zaman iş aramamış olan kişilerde olabilir.
Onlar için önce iş kaygısını tarif edeyim.
İki türlü iş kaygısı var.
Birincisi eğitim öğretim hayatı bitince aldıkları diploma ellerinde kapı kapı gezerek iş başvurusu yapanların yaşadığı kaygı.
İkincisi bir kurum ya da işletmede işe girmiş ancak her an idarecilerin değişmesiyle yeri ve işi elden gidebilecek insanların yaşadıkları iş kaygısı.
İnanın bana işi olupta kaybetme kaygısı taşıyan insan sayısı da az değildir.
Hele bir de tanıdık işi ya da parti işi ile bir yerlere geldinizse çevrenizdekiler size hazırcı gözüyle bakıyorlar.
Haliyle hakkıyla sınava girmiş kazanmış birinin de size böyle bakması normaldir.
Her neyse konuyu dağıtmayalım.
Şimdilerde çok kişi iş arama derdinde.
Aslında bu dert her geçen gün dahada artacak.
Bunu görmek için müneccim olmaya da gerek yok.
***
Peki iş bulmak için ne yapmalı?
Sisteme uymalı ve bir partiye üye mi olmalı?
Arkanda varsa dayın sadece o zaman mı işin olacak?
Valla bunları ben demiyorum.
Bu sorular herkesin dilinde dolanan sorular.
Bunlara verecek cevapları da hepimiz biliyoruz.
O sebeple bu konuya da hiç girmeyeceğim.
***
Dönelim iş kaygısının ikinci kısmına.
Yani şu anda bir kurumda çalışanların her an işlerini kaybetme endişelerine.
Bu insanların endişeleri yersiz de değil.
Çünkü birilerinin aracılığıyla geldikleri işleri yine bir başkasının isteğiyle ellerinden alınması artık an meselesi.
İş yerinde liyakat gözetmeden yapılan işe yerleştirmeler neticesinde her an işleri elinden alınabilecek çalışanlar ordusu oluşturuldu.
Ve olması beklenen durum yakın zamanda gerçekleşebilir.
***
Yani şu anda elinde kontrolü bulunduran idareciler yapılan seçim sonrası ellerinde olan idareyi kaybederlerse onların işe koyduklarının işten çıkarılması çok yakındır.
Anlayacağınız adama göre verilen işlerin devri bir süre sonra sona erecek.
Yeni gelebilecek idarecilerde haliyle kendisi için uygun gördüklerini işe yerleştirmek için bir kadro temziliği yapmaları çok muhtemeldir.
Bu sebeple iş kaygısı yaşayan çalışanların olduğu gerçeği çok açık ortadadır.
Ve acı bir gerçek iş kaygısı yaşayan kişi işletmeye katkı sağlayacak hiçbir çalışma yapmaz.
İç güdüsel olarak kendinden sonra gelecebileceklere temiz ve tertip bir sistem bırakmak istemez.
Hatta aranan kişi olmak için iş yerinde öyle gizemli işler çevirebilir ki ortalık karma karışık olur.
Çalışanın yerini sağlamlaştırma adına yapabileceklerini anlatsam sayfalar yetmez.
Bu sebeple iyi bir işletme için iyi bir idareci ve iş kaygısı olmayan personeller gerekir.
Siz bu dediklerimi yabana atmayın.
Kulak ardı etmeyin.
Saygılar…