Ben öyle yapıyorum.
Siz nasıl yaparsanız yapın.
Benim için iş önemlidir.
Ne iş yaptığı değil ama.
Yanlış anlaşılmalara fırsat vermeyelim.
Ne iş yaptığı değil de nasıl yaptığına bakarım.
Öyle değerlendiririm.
Benim için önemli olanda budur.
** **
Aslında hepimiz böyle olsak ne güzel olurdu.
Ancak herkes aynı olamaz.
Olması beklenemez.
Çeşitlilikte güzel.
Lakin seçim yapmada futbol takımı tutar gibi parti sevdam olmadı hiç.
Öyle olanlara da anlam veremedim.
Günün şartları neyse, neyi sunuyorsa ona bakarım.
İyi ve kötü ayrımı vardır.
Gönül verdiklerim yok değil.
Ancak aklımla gönlümü harman eder de karar veririm.
Bazı işler kömürde pişmiş kahve gibidir.
Sorsanız her ateş ısıtır.
Ama bana göre kömürde pişenin tadı başkadır.
Anlamak için tatmak gerekir.
Tadan kişi kıymetini bilir.
** **
Çok vaat dinledik.
Hepimiz için geçerlidir.
Daha da çok vaat dinleyeceğiz.
Kimi olacak, kimi hiç olmayacak.
O sebeple vaatlere değil de işlere bakmanın önemini anlamalıyız.
Biri özel sektör de kendi çalışanlarına asgari ücret verirken bunun yetersizliğini diline dolayıp siyaset yapıyorsa benim için yok hükmündedir.
Daha nasıl anlatabilirim?
Ayrım noktam var.
Bu nokta çok görünür bir yerdir.
İsteyen herkes de görebilir.
** **
O sebeple sizlerde işine bakın ve öyle değerlendirin.
Eğer sözlerine bakarak hareket ederseniz;
“Bunu da bilerek yapmakta iseniz, size diyecek sözüm yok!”
Farkında değilseniz bunu okuduğunuz halde bildiğiniz yola devam edecekseniz, yine diyecek bir şey yok.
Diğer her türlü sizi uyandıran bir yazı okudunuz.
Artık neye göre değerlendireceğinizi iyi biliyorsunuz.
Saygılar….
