Evet bu yazımda mesleğimizde olanlara da değineceğim.
Aslında her işin içinde branşları vardır.
Çok doğal olarak meslek içinde farklı dallarda uzman olunur.
Yaptığınız mesleğin belirli dalları içinden birini seçersiniz.
Ve ilerleyerek gidersiniz.
Örneğin doktorlar mesleğe başladıktan sonra belirli bir alanda sınava girer ve ilerlerler.
Biz de öyle değil.
Sınav yok.
Yetenek araştırması da yok.
Ancak bunlar yok diye hor görmeyin.
Çok iyi bir jüri var.
Kim mi ?
Tabi ki okuyucular.
Yani sizler.
***
O yüzden iş hayatı boyunca sınavın büyüğünü veriyoruz.
Kim isterse düşüncelerini yazabilir.
Ve onu kim isterse okur.
Buraya kadar her şey normal.
Ancak bazı kişiler var.
Üzgünüm daha branşlarını seçememişler.
Yıllardır yazıyorlar.
Ancak duruşları net değil.
Kime neden yazdıkları muamma.
Günü kurtaran yazılar yazıyorlar.
***
Aslında aynı sıfatı taşımıyorlar.
Yani işini iyi yapan gerçek magazincileri tenzih ederek yazıyorum.
Ancak ben bu tip gazeteciliği yapanlara magazin gazetecisi demek istiyorum.
Çünkü popüler kimse onu yazıyorlar.
Gerçek hayat umurlarında değil.
Halk ne düşünüyor.
Toplum ne yaşıyor hiç umurlarında değil.
Popüler olan kimse onu kaleme alıyor.
Ya destekliyor.
Ya da köstekliyorlar.
Aslında kendi fikirlerimi bu yazdıkları ondan bile şüpheliyim.
***
Şimdi gerçek anlamda magazin gazetecisi olsa keyifle okurum.
Yani bilirim yaptığı iş bu.
Adı üstünde derim magazin.
Ancak koca koca ağır ağabeyler ya da ablalar yazınca başka kisveler adı altında, şaşırmamak elde değil.
Korkar oldum.
Biranda ne kadar değişebilir insanlar onu gözler oldum.
O yüzden şunu belirtmek isterim.
Her işi yapan dürüst olmayabilir.
Ancak işi yapan insanlar kötü oldukları zaman.
O işi yapan herkes kötü demek değildir.
İşi kirleten ve göklere çıkaranlar yine aynı işi yapan insanlardır.
