Ne desem nasıl anlatsam bilemiyorum.
İnanın bana onlarca konu var.
Bunlar sadece bana ulaşanlar.
Bir de ulaşamayan ve benim de ulaşamadığım yerler vardır.
Düşünün bir o kadarda oralarda anlatılacak olaylar vardır.
Yani aslında anlatmakla bitmez.
***
Ama hep bir kısa hikaye aklıma geliyor ve ben yine yazıyorum.
O kısa hikayede şöyle der: Deniz kıyısına giden iki kişi kıyıya vurmuş deniz yıldızlarını görürler.
Biri hemen deniz yıldızlarını tek tek alıp denize atmaya başlar.
Ancak kıyıda binlerce deniz yıldızı vardır.
Deniz yıldızlarını denize doğru savuran arkadaşının yanına yaklaşan diğer kişi “Boşuna uğraşma, görmüyor musun binlerce var, ne değiştirebilirsin ki ?” der
Bunu duyan arkadaşı yere yine eğilir kumsala vuran bir deniz yıldızını daha alıp denize doğru atar.
Ve söyle cevap verir: “Benim için bir şey değişmedi ama deniz yıldızını göstererek “Onun için çok şey değişti.” der.
Bizimki de böyle bir şey.
Hep bu hikaye aklıma gelir.
Bu sebeple de durmadan yazmaya devam ediyorum.
İnanın bana bir kişiye bile ulaşabilirsem yani bir kişi için dahi faydalı olacaksa onun da sesi olmaya devam edeceğim.
Evet gelelim konumuza.
Geçtiğimiz perşembe günü Tekirdağ Süleymanpaşa ilçe pazarında alışveriş yapan bir komşumun yaşadığı ve bana anlattığı olayı aynen aktarıyorum.
Pazar içinde gezerken iki simit tezgahının karşılıklı olması sebebiyle zabıta gelip tezgahları uyarmış.
Zabıta uyarısını yapması sonrası arkasını dönmüş gitmeye başlamış.
Simitçilerden biri zabıtanın arkasından serzenişte bulununca duruma şahit olan komşu teyzemiz gayri ihtiyari bir şekilde olaya karışarak.
Zabıtanın haklı olduğunu dile getirmiş.
Bunu duyan simitçilerden biri” Sana ne sen karışma bak işine demiş.”
Ve teyzemizin üzerine yürümeye başlamış.
O da ilk gördüğü zabıtanın yanına giderek durumu ona anlatmış.
Simitçi “Bizi zabıtayla korkutamazsın.”demiş.
Zabıta da “Bir şey yapamayız.
Polise şikayet edin” diye söylemiş.
Siz ne işe yarıyorsunuz? deyince
Öyle işte demişler…
***
Valla burada bir kadın hem de onları savunan bir vatandaş onlara sığınmış onlar da onunla ilgilenmek yerine böyle davranmışlar.
Belki yetkileri yoktur.
Buna bir şey diyemem.
Lakin polisinde pazarın her yerinde olamayacağı aşikar.
Bu sebeple zabıtada vatandaşın sığınacağı bir yer değilse.
İlk aklıma geleni yazıyorum.
Özel güvenlik birimi konulabilir.
Hani stadyumlarda olduğu gibi.
Pazar yerini korumak ve pazarda olanların güvenliği için Pazarcılar Odası ve Belediye el birliği ile sadece pazar kurulu olduğu günlerde orada olacak güvenlik ekipleri kurabilirler.
Benim bu olaydan anladığım zabıtanın bu konuda yetersiz kaldığıdır.
Ya o gün orada olan arkadaş başından savdı.
Olayla baş edemedi.
Ya da yetkileri yok ve bu iş için başkalarına ihtiyaç duyuldu.
Her neyse gün geçtikçe artık bu tarzda olayların artarak olacağı aşikar.
Tekirdağ Süleymanpaşa eskisi gibi değil.
Sürekli göç alıyor.
Kimler nerden ne amaçlı geliyor belli değil.
Bu sebeple ileriyi görmek için müneccim olmaya gerek yok.
Bu yaşanan olay yaşanabileceklere örnektir.
Daha kötüsü olmadan bir an evvel önlem alınmalıdır.
Burada iki kuruma da büyük iş düşüyor.
El birliği ile bunu çözeceklerine gönülden inanıyorum.
Saygılarımla…