DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–240

Son Güncelleme :

13 Kasım 2017 - 15:36

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–240

EŞKİNAT SÖZÜNÜ DİNLETEMİYOR MU?

——————————————————–

Tekirdağ’ın sokakları adına çok şey dile getirdim bu köşede. Su patlağı veya başka amaçlı kazılan yerlerin, sökülen taşların yerine koymadığı üzerine… Döşenen taşların, yanlış ustalık sonucu, yerinden çıktığına, insan, araç geçmesine pek de uygun olmayan onlarca; belki de yüzlerce sokak var.

Buradan, bıkmadan, usanmadan dile getirmeyi şehrim adına borç biliyorum. Bu sokaklara en güzel ölçü olacak İbrahim Efendi Sokakla ilgili dördüncü yazım. Bu sokağın taşlarının yapılmasının üzerinden yıllar geçti. Star Medica Hastanesine; manav önünde ki bölüme yanlış ustalık yapılışını, taşların biçimsiz, kalkık duruşları yüzünden, insanların, araçların zorluk yaşadığını nice deva yazsam da; duyan bile yok…

Bu durumda; Eşkinat’ın Fen İşleri iyi çalışmadığını düşünmek benim hakkım. Hatta birçok insan da aynı düşünce içinde! Veya Eşkinat’ın Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünün memurları, yerel basından yetirince istifade etmiyorlar.

Sonucu ne olursa olsun; baştan kayıp… Yerel basını, halkı küçümsemenin büyüklük arızasına tutulmanın sonucunu herkes biliyor. Yitik başkanlardan olursun. Ya gamsız memurlar? Onlar her devirde, belki her başkan değişiminde kılık değiştirerek yollarına devam ederler.

MÜJDE; EKMEĞE ZAM GELMİŞ!

———————————————-

İşçiye, memura, emekliye yüzde şu kadar zam yapıldı, yapılacak durumları tartışılır, bildik siyasi söylemler; “ emekliyi, memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözcükleri, yeraltında ezilen ormanlar gibi ezilip, simsiyah kömüre dönüşüyor, yaşamın pratik ellerinde.

Hangi enflasyona ezdirmeyeceğiz? Hükümetin enflasyonuna mı? Yoksa çarşının, gerçek hayatın artış oranlarına mı?

Bu sabah, her gün ekmek aldığım fırından bir sarı ekmek istedim. Önceden hazırladığım 2.25 Krş’u tezgâhın üzerine koydum. Ekmek satan kişi; hafif mahcup; “ Ekmeğe zam geldi” Ne kadar? Sarı ekmek 3 TL oldu. Ya diğeri; beyaz ekmek; 1 TL olan? 1.25 Krş. Oldu. Birisi % 25 diğeri % 35…

Nasıl olsa, balığın başında bulunanlar bu iş otomatik deyip, benzine mazota akşam sabah zam yapıyor. Ekmeğini undan, sudan çıkartan fırıncı niye yapmasın. Bekler ve bekler; otomatiğe taş çıkartan bir yüzdelik yapar ki; müjdeli bir haber gibi karşılarsınız…

YARIM YARIM KONUŞMALAR

—————————————————

Türkçenin zenginliğin derinliği, nice büyük felaketleri atlatmış olması onun dayanıklı bir dil haline geldiğini gösterse de kemirilmeye devam ediyor. Batı hayranlığını “sözde” ve “şekle” göre ayarlamak arzumuz kim bilir kaç on yıldan bu yana devam ediyor.

Yabancı sözcüklere düşkünlüğümüz; düşkün olduğumuz kadarıyla anlamlarını bile bilmeden onları yazıncı, batılı, modern görülme arzularımızın komikliği içler acısıyken, konuşma dilinde de Türkçe dilini, ucundan kenarından yaralamaya devam ediyoruz.

Bir tanıdık, yanındakine internetten gördüğü bir şeyi anlatmak için, “ Görüyor musun bak!” diyerek, vurgulu ve ciddi bir meseleyi anlatmaya çalışıyor. Hâlbuki “ Duyuyor musun?” demek varken, görmediği bir şeyi anlatırken ne çok başvurduğumuz meseleler bunlar.

Herhangi bir minibüse; İster Kumbağ, İster Değirmenaltı Minübüsü; bir sürü yabancı armayı yapıştırılmış vaziyette görmeniz mümkün. Almanya’ya, İsviçre’ye, İngiltere’ye ait armalar… Sorsanız bunların anlamları nedir diye? Cevap yok. Sadece hoşumuza gitti ve daha batı, daha estetik, daha uygar görünüyor, cevaplarını almanız ya mümkün, ya da mümkün olmaz…

İstanbul’da İstiklal, Bağdat veya herhangi bir caddeye girseniz; dükkân isimlerinin kaçı Türkçe, kaçı yabancı dille yazılmış, tabelaları süslemiş diye merak etseniz; işin içinden çıkamazsınız. Çünkü yabancı dükkân isimlerinin çokluğu, artık şaşırmadığımızı, kanıksadığımızı bile görmemiz mümkün olacaktır.

Sıkıntılarımız büyük. Büyük arabalarımız, büyük apartmanlarımız yeterli gelmiyor. Niye? Niçin? Çünkü insanın zenginliği, büyük saraylarda, arabalarda değil; sade, doğal, samimi ve içinde mizahın, eğlencenin, aklın, sevginin olduğu etkilenmelerle değişime, gelişime ve çoğalmaya uygundur.

Öteden beri dünya siyaseti, ekonomisi, kültürü içinde çok önemli bir millet var yeryüzünde. İngilizler! Neden acaba? Dillerine verdikleri önem yüzünden olmasın? Disiplinli çalışmaları, sanata, felsefeye, siyasete ilim gözüyle bakmaları?

 

 

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.