
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yaptığı açıklamada, “Zaman; sadece bizim için değil, ülkemizde tek adam vesayet rejimine karşı çıkan, demokrasiden, haktan, hukuktan ve adaletten yana olan tüm kurumlar için, tüm yurttaşlarımız için birlik ve beraberlik zamanıdır. ”dedi.
Öztrak açıklamasında birlik beraberliğin iktidarı getireceğini vurgulayarak; “Son yerel seçimlerde, partimizin Millet İttifakı’yla birlikte kazandığı büyükşehirlerde, milletimizin yarısı yaşıyor. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları milletimizin yarısına hizmet veriyor. Şimdi de; milletimizin derdine derman olmak için, tek adam vesayet rejimine sandıkta son verip, cumhuriyetimizi güçlü bir parlamenter demokrasiyle taçlandırmak için iktidar yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz. Zaman, el ele vererek bu hedefe yürüme zamanıdır. Zaman; sadece bizim için değil, ülkemizde tek adam vesayet rejimine karşı çıkan, demokrasiden, haktan, hukuktan ve adaletten yana olan tüm kurumlar için, tüm yurttaşlarımız için birlik ve beraberlik zamanıdır. “diye konuştu.
Öztrak açıklamasında; “Dün, Sevr paçavrasının, Osmanlı hükümeti tarafından imzalanmasının 100. yıl dönümüydü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tabiriyle Sevr; “Milletimize karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış bir büyük suikastın son halkasıdır.” Sevr; varlığımıza, istiklalimize, milli gururumuza vurulmak istenen bir hançerdir. Çok şükür bu suikasta girişenlerin emelleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından ve milletimiz tarafından boşa çıkarılmış, milletimiz kanla, gözyaşıyla ve büyük fedakârlıklarla Sevr’i tarihin çöp sepetine atmıştır. Meşhur hikayedir… Kanuni Sultan Süleyman’ın, “Fransızlar bizden borç istiyor, ne yapalım?” Diyen vezirine; “Ver paşa, ver. Bugün borç alan yarın emir alır” dediği anlatılır. Ama dün akşam öğrendik ki, bu sözün sahibi Kanuni Sultan Süleyman değilmiş, Recep Tayyip Erdoğan’mış… Kendisinin anlattığına göre IMF kendilerine gelip 5 milyar dolar borç istemiş, o da o zamanki bakanına “Verin, borç alan emir alır!” Demiş… Öncelikle, IMF’nin Türkiye’den istediği borç değil, bir ihtiyat fonuna taahhütte bulunmasıydı. O taahhüt de zaten gerçekleşmedi. ”diye konuştu.
“KİBRİN BU KADARINA PES”
Kibirli bir yönetim olduğunu söyleyen Öztrak; ““Kibrin bu kadarına da pes doğrusu. Bu lafı söylediğini iddia eden kişi, iktidara gelmeden önce 2002 yılında, Türkiye’nin 130 milyar dolar olan brüt dış borcu, 18 yılda üçe katladı 431 milyar dolara çıkardı. Kendisine “IMF’ye emir vermek” kısmet olmadı ama, ülkeyi bu borca batıran bu kibirli zat, bu borcu verenlerden defalarca emir aldı. Edilen hakaretleri sineye çekti. Erdoğan, daha iki yıl önce Beyaz Saray’dan gelen talimatla rahibi serbest bıraktığını, kendisine “aptal olma” diye mektup yazan ABD Başkanının kapısına koşa koşa gittiğini, o hakaret dolu mektubu ABD Başkanının yüzüne çarpamayıp, mahcup bir şekilde kendisine “takdim” ettiğini, ne çabuk unuttu. Bunların hepsi, ülkemizi gırtlağa kadar borca batırdığı için yaşandı. Tüm bu zilleti yaşayanlar, milletimizin gururunu incitenler, şimdi milletimizi Teyyo Pehlivan hikayeleriyle kandırmaya çalışıyorlar. ”şeklinde konuştu.
“EKONOMİ BİR AVUÇ YANDAŞA HİZMET EDİYOR”
Ekonomik alandaki sorunlara değinen Öztrak; “2008 küresel krizinden sonra, tedbir almak ve yapısal sorunları çözmek yerine ekonomideki hataların üstünü sıcak parayla örtenler, ekonomimizi dövize müptela etti, kırılganlaştırdı. Şirketlerin hızla artan döviz borçları ve yetersiz döviz rezervlerimiz nedeniyle Türkiye, kendine benzeyen ekonomilerden hızla ayrıştı, dünyada en kırılgan ekonomiler arasında ilk beşe oturdu. Bir de üzerine, “ülkenin her meselesini hızla çözeceğiz” masalıyla, OHAL koşullarında milletimize dayatılan, yönetimi tek bir kişinin iradesine bırakan, “ucube tek adam vesayet rejimi” getirildi. Tek kişilik saray hükümeti; parlamentoyu, yargıyı, medyayı hızla vesayet altına aldı. Devlette liyakati bitirdi, istişareyi kaldırdı. Türkiye’yi aile şirketi gibi yönetmeye başladı. Ekonomimiz bir avuç yandaşa hizmet eder oldu. Hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ve demokrasi hızla yıpranmaya başladı. Tek adam vesayet rejimi altında, 2018 yılının yazında ilk krizi yaşadık. Türk lirası değer kaybederken, enflasyon ve işsizlik hızla arttı. Konkordatolar, iflaslar ardı ardına geldi. Borç altında ezilen, iş bulamayan vatandaşlarımız kendilerini yaktı. İnsanlarımız kış günü patates, soğan kuyruklarında bekletildi. “diyerek sözlerini tamamladı. Habertrak/Serhat Yeşilipek