
Valla çok üzüldüm.
Yani böyle demek isterdim de sahte olurdu.
Açıkçası diyemiyorum.
Gelin görün gerçekler öyle dememi gerektirse de diyemiyorum.
** **
Bilin isterim.
Kendimi anlatayım.
Siz de öğrenin isterim.
Yazıyoruz, çiziyoruz diye kötü bilenler oluyor.
Hatta taraf diye düşünenler var.
Lakin dün teşekkür ederken de başkaları taraf sanıyordu.
Anlayacağınız ben buna alıştım.
Artık yadırgamıyorum.
** **
Adamınız olmayanları karşı taraftan belliyorsunuz.
Bu sizin karanlık dünyanızın bakış açısıdır.
Beni zerre ilgilendirmiyor.
Siz öyle görmeyin diye de sevecen takılamıyorum.
Yazılarım da gördüklerim ve yaşadıklarım konu olurlar.
Hep böyle olmuştur.
Rabbim izin verirse hep de böyle olacak.
** **
Bilinmesi gereken birkaç şey var.
Bunları çok defa söyledim.
Aslında yazdım daha önceleri.
Ama gözden kaçıyorlar.
Ya da yenilemek gerekebilir..
İşte bu yazımda öyle bir yazıdır.
Bir yenileme yazısıdır.
** **
Yeniden söylemek gerekmiştir.
Bu yazıda bunları o sebeple yazmışımdır.
İşin özeti herkesle dost, arkadaş ve sırdaş olamıyorum.
Sizler de olamazsınız.
İnsan doğasına aykırıdır.
Herkesin sizi sevmesi imkansızdır.
Eğer herkes sizi seviyorsa.
Gerçekten ya iyi oynuyorsunuz, ya da nabza göre şerbet veriyorsunuz.
Asla sanmıyorum.
Hiç inanmıyorum.
Herkesle aynı düşünce de olmanıza imkan yoktur.
Eğer herkes sizi seviyor, herkes aynı düşünce de görüyorsa.
Ya susuyorsunuz.
Ya da çok iki yüzlüsünüz.
Hepsi budur.
** **
Beni sevmeyenler varmış.
Olabilir.
Benimde sevmediklerim olacaktır.
Bu normaldir.
Olması gereken budur.
Sırf sevilmek için her kapıda başka masal anlatamıyorum.
Adamına göre şerbet veremiyorum.
Tek ve bir şeye sahibim.
O da vicdanımdır.
Her şey orada şekil bulup burada oluyor.
Bunu bilin yeter.
Saygılar…