![KRALIN BELEDİYE BAŞKANLARI](https://habertrak.com.tr/wp-content/uploads/2024/02/KOSE-YAZISI-BANNER-NEZIH-OKUR.jpg)
KRALIN BELEDİYE BAŞKANLARI Hollanda’da belediye başkanlarını Kral atıyor. Fotoğrafta Kraliçe Maxima ve Kral Willem Alexander’ı görüyorsunuz. Belediye başkanlarını Kralın atadığını ilk duyduğumda “Bu iyi bir şey, başkanlar populist yaklaşımlara gerek duymadan güzel işler yapabilirler” diye düşündüm. Fakat durum farklı. Aday belirleme süreci, Belediye Meclisinden başlıyor, Kral, en son aşamada devreye giriyor. *** Ülkemizde belediye başkan adaylarının belirlenme şekilleri üzerine yapılan tartışmalar, hala gündemde. İnsan, acaba başka ülkelerde bu işler nasıl yapılıyor diye merak ediyor. Daha önceki yazılarımda, ABD, İngiltere, İspanya ve Almanya’daki uygulamalardan bahsetmiştim. Şimdi sıra Hollanda’da. *** Hollanda’da belediye başkanları, belediye meclisinin tavsiyesi üzerine, İçişleri ve Krallık İlişkileri Bakanı’nın aday göstermesinin ardından, Kral tarafından atanıyor. Birçok aşamadan sonra, gerçekten liyakatlı kişiler bulunuyor. Partili adayların yarıştığı belediye başkanlığı seçimleri yok, sadece belediye meclis üyeleri için dört yılda bir seçim yapılıyor. Belediye başkanları 6 yıllığına atanıyor ve kaç dönem görev yapacaklarının bir sınırı yok. Atama usulü, Anayasa ve Belediyeler Kanununda düzenlenmiş. |
HOLLANDA’DA BELEDİYE BAŞKANININ ATANMA PROSEDÜRÜ
Resim 1648’de temeli atılmış olan Amsterdam Belediye binasını gösteriyor. Hollanda’da yeni bir belediye başkanının seçilmesi ve atanması yaklaşık 4 ay sürüyor. Prosedür aşağıdaki gibi: 1-Kral’ın Komiseri, belediye meclisindeki siyasi grupların liderlerine danışır. 2-Belediye meclisi, yeni belediye başkanının profilini çıkarır. 3-İçişleri ve Krallık İlişkileri Bakanı, belediye başkanı arandığını ilan eder. 4-Adaylar başvuru mektuplarını sunarlar. 5-Kral’ın Komiseri bir aday listesi hazırlar, belediye meclis üyelerinden oluşan bir komiteyle toplanır, adayları inceler. 6-Belediye meclisi adaylar hakkında karar verir, öneride bulunur. 7-Tercih edilen aday, Kral tarafından atanır. Bu süreçte, Meclis üyelerinin, inceleme komitesi üyelerinin, Kral’ın Komiseri’nin, İçişleri Bakanının ve Kral’ın hepsinin oynayacakları özel roller var. Sorumlular dört ay titizlikle çalışıp belediyenin ihtiyaçlarına en uygun başkanı buluyorlar. Belediye başkanlarının, iyi bir iş çıkarabilmek için birçok niteliğe, yönetim becerilerine ve birçok farklı alanda uzmanlığa sahip olması gerekiyor. Belediye başkanlarının bir siyasi partiye üye olması da bir zorunluluk değil. İdeal belediye başkanını bulmak için, ilgili kişilere neler yapacaklarını anlatan 114 sayfalık bir rehber bulunuyor. |
ALINACAK DERSLER
Hollanda‘da: 1- Belediye başkanını belirlemek, dört ay sürüyor. 114 sayfalık bir kılavuza göre, titiz araştırmalar yapılıyor. CHP’nin Yerel Seçimler Aday Saptama Yönetmeliği ise sadece 11 sayfa. 2-Parti içi adayların saptanma aşamasında, bizimkine benzer kulis çalışmaları, bezdirici beklemeler, belirsizlikler, Genel Merkezin küçültücü muamelelerine maruz kalma, her nasılsa bir koltuk kapmış kişilere şirin gözükme, usulden yapılan mülakatlar, zaten kararını önceden vermiş yetkililere dosya verme çabası gibi saçmalıklara hiç gerek kalmıyor. 3- Kesinleşen parti adayları arasında yıpratıcı, masraflı kampanyalar, seçim çalışmaları yapılmıyor. 4- Her ne kadar sonunda belediye başkanını Kral atasa bile, esas iş Belediye Meclisinde başlıyor. Belediye Meclisi üyeleri halk tarafından doğrudan seçiliyor. Bizde ise halk, parti yöneticilerinin taraflı davranarak eş dost arkadaşlarından oluşturdukları belediye meclisi listesini sandığa atıyor. *** Biz ne yapabiliriz? 1- CHP Tüzüğündeki kurallar, Seçim ve Siyasal Partiler Yasalarının dışına çıkamıyor. Bu çerçevede milletvekili, başkan adayları ve meclis adayları için yapılacak yasal ön-seçimler için belli kurallar var. Ancak bu yasal ön-seçimden önce, “ön-ön-seçim” adını vereceğimiz aday belirleme yöntemleri geliştirebiliriz. Bu ön-ön-seçim için parti, özgürce, adil, kapsayıcı, yenilikçi kurallar koyabilir, kesin ifadelerle yeni tüzüğe yazabilir. 2- Demokratik yollarla seçilmiş, bağımsız düşünebilen delegeler, aday belirleme aşamalarında, 400 kişilik bir yerel meclis gibi hareket ederek, tarafsızlığından kuşku duyulan 20 kişilik bir yönetim kurulundan daha güvenilir, daha doğru kararlar verebilir. Kongreler dışında da, etkili olabilecek “Delege Meclisi” kavramı tüzüğe girmeli ve sorumlulukları, görevleri açıkça belirtilmelidir. |