
Tekirdağ’da bir liman şehri olma heveslerini görüyoruz.
Şehir içi trafiği kaldırılamaz duruma geldi.
Kimyasal tanklardan söz ediliyor.
Yatırımcılar, para peşinde…
Sermayelerine sermaye eklemek istiyorlar.
Şu anda Asyaport Limanı’na büyük gemiler yanaşıyor.
Ancak Tekirdağ’ı bekleyen önemli tehlikeler de var.
Gemiler geliyor da gelmesine ama…
Bu gemiler, dünyanın dört bir tarafından yük getiriyor.
Dolayısıyla uğradığı tüm limanlardan,geçtiği tüm denizlerden farklı canlı türlerinin taşınmasına sebep olabiliyor Yani dışarıdan gelen canlılar,, geldikleri yerin ekolojik ortamını boş bularak. rahatça yerleşip üreme fırsatı bulabiliyor.
İşte gözden kaçabilecek nokta da bu.
Uzmanlar, Biyoçeşitlilikteki değişikliklerin ve küresel iklim değişikliklerinin Akdeniz’i öldürdüğünü ve insanların buraya müdahale edebileceği boyutları geçtiğine dikkat çekiyorlar.
Karadeniz’in de Akdenizleşmesinden korkulduğuna da işaret eden uzmanlar,Marmara Denizi’nin de dünyanın öbür ucundan gelen gemilerle, biyolojik dengesinin zamanla bozulabileceğinin altını çiziyorlar.
Zira Dünya üzerinde 150 bin civarında türün yaşamakta.olduğu,ancak bunların sadece yüzde 27’sinin kendi bölgesindeki özgü türlerden oluştuğunu hatırlatıyorlar.
1992 yılında; Brezilya’da düzenlenen Dünya zirvesinde;” küresel iklim değişikliği, çölleşme ve biyoçeşitlilik” ile ilgili olarak üç temel sözleşme ele alındı. Türkiye, biyoçeşitlilik sözleşmesini 1996 yılında onayladı.v e 1997’de yürürlüğe soktu.
Sözleşme ile birlikte Türkiye’nin 2020’ye kadar iç sularının yüzde 17’sini, deniz alanlarının ise yüzde 10’unu koruma altına alacağını taahhüt etti
Şimdi soruyoruz…
Yıl 2020…
Akdeniz’de meydana gelen bazı sıkıntıların Karadeniz’de görülmesinin de muhtemel olduğunu ve Marmara Denizi’nin de aynı sıkıntıları çekebileceğini dikkate aldığımızda Marmara Denizi’nin özellikle Tekirdağ ( Kumbağ ile Barbaros)kıyılarının biyoçeşitliliğinin sürekli olarak hatta arada birde olsa takip edilip edilmediğini merak ediyoruz.