
Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultayı, 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılacak.
Genel başkanlık için Prof. Dr Örsan K. Öymen, İlhan Cihaner, Özgür Özel aday aday olduklarını açıkladılar.
Kurultayda büyük sürprizler beklenmiyor, ama partililer arasında şaşırtıcı bir hareketlilik yaşanıyor.
Anlaşılan hala siyasete inancını kaybetmemiş kişiler var.
Siyasi Partiler Yasamıza göre Genel Başkanlık çok yetkileri olan, önemli bir makam.
Başka ülkelerde, siyasi partilerin genel başkanları pek tanınmaz.
Bu yazıda genel başkan seçimlerinden örnekler vererek siyasal kaliteden bahsedeceğim.
ABD’DE PARTİ GENEL BAŞKANLARI NASIL SEÇİLİYOR?
ABD’de partilerin, seçim organizasyonu, tanıtım gibi işlerle uğraşan “Ulusal Komite”leri bulunuyor.
Bu ulusal komite başkanları, yetkileri az olsa da, bizim genel başkanların mevkidaşları sayılabilir.
Cumhuriyetçi Partinin Ulusal Komite Başkanı olarak 27 Ocak 2023’te yapılan seçimde, 1973 doğumlu Ronna McDaniel seçildi.
Cumhuriyetçi Partinin kurallarına göre, Komite Başkanı, eyaletlerden gelen 168 kişilik bir grup tarafından basit çoğunlukla seçiliyor.
Her eyalet, eyaletin parti başkanı ve bir erkek bir kadın üyeden oluşan üç kişi ile seçime katılıyor.
Ulusal Komite Başkanı iki yıllığına şeçiliyor.
Ulusal Komite, Cumhuriyetçi Partiyi bir marka olarak tanıtmaktan, siyasi platformunu geliştirmekten, bağış toplama ve seçim stratejisine yardımcı olmaktan, ABD Başkan adaylarını belirlemek için dört yılda bir yapılan Cumhuriyetçi Ulusal Kurultayı’nın düzenlenmesinden ve yürütülmesinden sorumlu.
Ulusal kurultayda ise, eyaletlerden gelen, eyalet kurallarına göre seçilmiş delegeler oy kullanıyor.
Ronna McDaniel
Demokrat Parti’de durum farklı değil.
Demokratik Ulusal Komite başkanı 1976 doğumlu Jamie Harrison.
Başkan, Demokratik Ulusal Komite üyelerinin oyuyla seçiliyor.
Komite, her eyaletin Demokrat Parti merkez komitesinin başkanları ve başkan yardımcılarından oluşuyor.
Komite, ABD başkan adayının belirlendiği Demokratik Ulusal Kurultay’a delege seçen parti toplantıları ve ön seçimler için kurallar koyuyor, ancak parti toplantıları ve ön seçimler çoğunlukla komite tarafından değil, her bir eyalet tarafından yürütülüyor.
Jaime Harrison
Siyaset bilimciler partilerin ulusal komitelerini önemsiz ama tarafsız hizmet sağlayıcılar olarak tanımlıyorlar.
SİYASİ PARTİLER NE YAPAR?
Wikipedia, siyasi partileri “siyasi makamlar için yarışmaları organize eden kolektif örgütler” şeklinde tanımlıyor.
Bu tanım ABD’deki duruma uygun.
Bizde partilerden beklenen görevler biraz daha kapsamlı:
1- İdeolojik ve siyasi hedefleri belirlemek ve bunları kamuoyuna yaymak: Siyasi partiler, belirli bir toplum için nasıl bir gelecek istediklerini ve bunu nasıl gerçekleştireceklerini belirlemek için ideolojik ve siyasi hedefler geliştirirler. Bu hedefleri kamuoyuna duyurarak, seçmenlerin kendilerine oy vermesini ve bu hedeflere ulaşmalarına yardımcı olmasını sağlarlar.
2- Adaylar yetiştirmek ve seçimlere katılmak: Siyasi partiler, kendi ideolojilerini ve hedeflerini temsil edecek adaylar yetiştirir ve onları seçimlere hazırlar. Bu adaylar, partilerin belirlediği politikaları hayata geçirmek için mücadele ederler.bu adayların kampanyalarını yönetirler.
3- Yasama ve yürütme organlarında temsiliyet sağlamak: Seçimlerde başarılı olan siyasi partiler, yasama ve yürütme organlarında temsiliyet elde ederler. Bu şekilde, partilerin belirlediği politikalar, devlet tarafından hayata geçirilebilir. Hükümet faaliyetlerini denetleyerek hesap verebilirliği sağlarlar.Hükümet oluşturmak için diğer partilerle koalisyon kurabilir veya tek başına iktidara gelebilir.
4-Toplumsal bilinçlendirme ve örgütlenme sağlamak: Siyasi partiler, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek, toplumsal bilinçlendirme ve örgütlenme çalışmaları yürütürler. Bu çalışmalar, toplumun sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve daha demokratik bir toplum inşa etmek için önemlidir.
5-Toplumsal talepleri temsil etmek: Siyasi partiler, toplumun farklı kesimlerinin taleplerini ifade etmek ve bunları siyasi gündeme taşımak için çalışırlar.
Görüldüğü gibi eğitim partilerin önemli görevleri arasında.
Atatürk, 7 Şubat 1923’te “Halk Fırkası halkımıza siyasi eğitim vermek için bir okul olacaktır” demiş.
SİYASİ pARTİLER BU AMAÇLARA ULAŞMAK İÇİN İŞ DÜNYASININ YÖNTEMLERİNİ KULLANABİLİR Mİ?
Önceki yazılarımda ara sıra bahsettiğim gibi, siyasi partiler başarılı olmak için iş stratejileri uygulayabilirler, hatta uygulamalılar.
Aslında birçok siyasi parti zaten bunu yapıyor.
Bazı örnekler:
Açık ve kısa bir misyon beyanı geliştirmek. Bu, partinin çabalarına odaklanmasına ve mesajını halka iletmesine yardımcı olur.
Hedef seçmenlerini belirlemek. Bu, partinin mesajını ve kampanyalarını belirli insan gruplarının ihtiyaçlarına ve çıkarlarına göre uyarlamasına olanak tanır.
Pazar araştırması yapmak. Bu, partinin önemli konularda halkın görüşlerini anlamasına ve etkili kampanya stratejileri geliştirmesine yardımcı olur.
Veri toplamak ve analiz etmek: Bu, partinin ilerlemesini izlemesine, iyileştirilecek alanları belirlemesine ve kaynaklarını daha etkili bir şekilde hedeflemesine olanak tanır.
Güçlü bir marka oluşturmak. Bu, parti için benzersiz bir kimlik ve imaj geliştirmeyi ve bunu tutarlı bir şekilde kamuoyuna aktarmayı içerir.
Medyadaki imajını yönetmek için halkla ilişkiler stratejileri kullanmak.
Hedef seçmenlerine doğrudan ulaşmak. e-posta, sosyal medya ve diğer kanallar aracılığıyla doğrudan pazarlama.
Bireylerden ve kuruluşlardan para toplamak için bağış toplamak.
Kampanya faaliyetlerini takip etmek ve koordine etmek için kampanya yönetimi araçları kullanmak.
Ancak işletmeler ile siyasi partiler arasında bazı temel farklılıklar var
Örneğin, işletmeler öncelikli olarak para kazanmakla ilgilenirken, siyasi partiler öncelikli olarak seçimleri kazanmak ve politikalarını uygulamakla ilgililer.
Ayrıca işletmeler genellikle siyasi partilere göre daha hiyerarşiktir ve merkezi olarak kontrol edilir.
Bu farklılıklara rağmen siyasi partilerin iş dünyasından öğrenebileceği çok şey var.
Siyasi partiler iş stratejilerini uygulayarak hedeflerine ulaşmada daha etkili hale gelebilir ve dünya üzerinde olumlu bir etki yaratabilirler.
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ NEDİR?
Yukarıda verdiğim yöntemlerin arasında “Toplam Kalite Yönetimi” yok.
1990’larda “Toplam Kalite Yönetimi” kavramı iş dünyasında çok popülerdi.
Ne yazık ki, bu kavram siyasi partilerin yakınından bile geçmedi.
“Toplam Kalite Yönetimi” yaklaşımında, bir kuruluşun kültüründe, çalışmalarında, ürünlerinde kalite birinci hedef olarak görülür.
Fikirler, sorunlara getirilen çözümler ve öne çıkarılan politikacılar, bir siyasi partinin ürünleridir.
Günümüz politikacılarının kalitelerini, güvenilirliklerini, etik değerlere bağlılıklarını görüyorsunuz.
Bu konuda Sayın Gürcan Banger’in 2000 yılında yayınladığı, “Siyasal Kalite” kitabından alıntı yapacağım.
Kitapta, değerli gözlemler, çözüm önerileri bulunuyor.
Bence her politikacı, şimdiye kadar bir benzerini görmediğim bu kitabı okumalı.
Banger, Kalite Yönetimi kavramının kurucusu Dr. W.E. Deming’in 14 kuralını siyasi örgütlere uygulayarak yorumluyor.
“1-Tüm siyasal süreç, proje ve hizmetlerde iyileştirme amacını sürekli kılın.Bu amaçla örgütü oluşturan insan kaynağı,kullanılan teknoloji ve düşünceden maddi üretime kadar tüm süreçler iyileştirme çalışmalarına konu olmalıdır.
2-Örgütte yeni bir yönetim felsefesini uygulamaya koyun. Bu felsefe her şeyin en iyisini yapmaya yönelik olmalıdır.Ülkenin ihtiyacı olan yeni siyaset ivedi ve ilk seferde doğru davranmayı zorulu kılan bir alandır. Eğer ilk seferde doğru davranılmamış ise bu karar süreci için düzeltici etkinlik çalışması yapılmalıdır.
3- Siyasi proje üretiminde ve örgütün diğer süreçlerinde kalitenin sağlanması için yalnız denetimlere güvenmeyin. Kalite sonuçlara bakarak denetlenmez, kalite üretilir.
4- Siyasal örgütün başarısını sadece seçim sonuçlarına ( daha da kötüsü, bilimsellikten uzak anketlere veya toplantı ve mitinglerdeki kuru kalabalığa ) bakarak değerlendirme alışkanlığından vazgeçin.Herhangi bir anda en çok oy alan siyasal görüş, orta ve uzun erimde en doğru görüş olmadığı gibi, en kalabalık miting de en fazla oy alacak partiyi işaret etmeyebilir.
5- Sürekli geliştirmeyi tüm örgütsel süreçlere yayın ve devamlılığını sağlayın.Sürekli geliştirme basit bir tekrar olarak anlaşılmamalıdır.Her sıçramadan sonra süreç yeterliliği ( veya projenin vardığı yetkinlik düzeyi) ölçülebilmeli, değişkenliğin denetimi ile daha iyinin yakalanması sağlanmalıdır.
6- Üye ve gönüllülere yönelik örgüt içi eğitimi kurumlaştırın.Üyelerini yeterli eğitim programları ile yetkinleştirmeyen siyasal örgütün canlı kalma olasılığı giderek azalır.
7-Siyasal ve örgütsel liderlik mekanizmasını ( örgüt yapısını da göz önünde bulundurarak) oluşturun.Liderlik yönetimin gerek koşuludur.Liderliğin uygulanmasında yargılayıcı değil eğitici yaklaşımlar tercih nedeni olmalıdır.
8-Üye ve gönüllülerle yönetim kademeleri arasındaki korku engelini yok edin. Örgüte saydamlık, yaratıcılığın teşviki ve özgürlük iklimi egemen olmalıdır.
9- Örgütün değişik kademeleri arasındaki engelleri ve bulanıklığı yok edin. Örgütün değişik yatay ve dikey birimleri arasında vizyon ve hedef karışıklıkları olmamalıdır.Birimler arası bilgi akışı ve iletişim desteklenmelidir.
10-Alt düzey yönetimlerini örgütün üye ve gönüllülerini yapay teşvikler,kuru sloganlar veya amaçsız sayısal hedeflerle boğmayın. Sorunları yaratan kaynaklar durduğu sürece teşviklerle yüksek verim almaya çalışmayın; yönetim ve örgüt sorunları var olmaya devam ettikçe teşvikler; üye ve gönüllüler arasında sadece düşmanca ilişkiler yaratır. Hataların çoğu (%95’i) kötü yönetimden kaynaklanır. İyi bir süreçten kötü ürün çıkmaz.Bırakın üye ve gönüllüler, kendi slogan ve hedeflerini ( kapasitelerine uygun olarak) kendileri belirlesinler.
11- Siyasal örgütün alt kademelerine ( il, ilçe, belde, veya mahalle örgütlerine) özgü merkezi sayısal hedef ve kotaları yok edin. Alt örgütlerin yönetimlerin ve üyelerin başarısını bu sayılara göre değerlendirmeyin. Niceliğin nitelik ( kalite) ile birlikte değerlendirilmediği durumlarda sayısal büyüklükler anlamlı değildir. Ülkemizde siyasal yaşam alanının ihtiyacı olan şey miktarların tekrarı değil, kalitenin gündeme alınmasıdır. Yerel kalite ise kaliteli yerel ve yerinden örgütlerle üretilebilir.
12- Üye ve gönüllülerin örgüt içi ve dışı çalışmalarından gurur ve onur duymalarını sağlayın.Kaliteli siyaseti üreten bir ailenin üyesi olmak aynı zamanda bir övünç kaynağı olmalıdır.Her ne kadar hızlı davranmak, politik yaşam alanının gereklerinden biri ise de, doğru çalışma ilkesinin öne alınması gerekir. Örgütte “içerde işbirliği, dışarda rekabet anlayışı” egemen kılınmalıdır. Üye performansının yönetim kalitesinden, seçilen teknoloji ve siyasal proje tekniklerinden etkilendiği unutulmamalıdır.
13- Siyasal kalite için kaliteli insan kaynağı gerek koşuldur. Üye ve gönüllülerin kendilerini geliştirmelerine yönelik eğitim çalışmalarını destekleyin. Siyasal alanda geri dönüşü en yüksek ve kalıcı olan yatırım, üye ve gönüllüye yapılan yatırımdır. Siyasal örgüt temel gücünü insan kaynağından alır. Takım ve grup çalışmaları özellikle önemsenmelidir. Siyasal örgütün eğitim konuları arasında şunlar unutulmamalıdır: Örgütün politik programı, uygulama programları, yerel sorun ve programlar, örgüt tüzüğü, yönetmelik ve yönergeleri,siyasal yasal mevzuat, baskı grupları ve sivil toplum örgütleri, seçmen matrisi ve davranışı, bürokratik yapılar ve süreçler, iletişim, siyasal propaganda ve reklamcılık, politik pazarlama, kamuoyu soruşturma teknikleri, süreli ve süresiz yayın yapma , dökümantasyon, etkileşim gruplar, stratejik yönetim, yaratıcılık, fikir ve karar üretim teknikleri, siyasal proje geliştirme, etkin zaman yönetimi, büro otomasyonu
14- Değişimin kendisi de bir süreçtir. Örgütte değişimin gerçekleştirilebilmesi için bu kuralların tamamı, birlikte göz önünde bulundurulmalıdır.Bu nedenle siyasal örgütün daha iyi bir konuma gelmesini sağlayacak dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için ( bağlantılı olmak koşuluyla) her kademedeki yönetim tarafından denetlenebilir somut işler planlanmalı ve uygulanmalıdır.”
SONUÇ
Seçimlerdeki başarısızlıktan, genel başkan seçimindeki karmaşaya kadar sorunlarımızın temelinde kalitesizlik yatıyor.
Bu konuda gerekli politikaların benimsenmesi, eğitim çalışmalarını yapılması gerekiyor.