Halk Ekmek büfelerinin sayısının artırılmasıyla ilgili teklif daha sonra kabul edilse bile Meclis çoğunlukları sayesinde uzun süre reddediliyor.
0-4 yaş grubu çocukların annelerine ücretsiz ulaşım kartı verilmesi mevzuata aykırı bulunuyor.
Üniversite öğrencilerine yapılan burs yardımı ve Halk Süt’ün ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz dağıtılması da öyle.
Belediye kuruluşlarından olan İstanbul Vakfı’nın ihtiyaç sahibi aileler için düzenlediği bağış kampanyasına İçişleri Bakanlığı tarafından el konuluyor.
Şehir sakinleri büyük çapta taksi bulma sıkıntısı çektikleri hâlde bin adet yeni taksi plakası teklifiMeclis çoğunlukları tarafından hem de defalarca reddediliyor.
Yardıma muhtaç vatandaşlar içinmeşhur salgına karşı başlatılan bağış kampanyasıyla ilgili hesaplara bloke konuyor.
Kentsel dönüşümü hızlandırmaamacıyla çatıların kat olarak kabul edilmesiyle ilgili düzenleme Meclis çoğunlukları tarafından reddediliyor.
Belediye Teftiş Kurulu’nun önceki döneme ait 50 adet yolsuzlukdosyasına İçişleri Bakanlığı el koyuyor ama bir işlem yapmıyor.
Uyuşturucu ile mücadele komisyonukurulması Meclis çoğunlukları tarafından reddediliyor.
Hiçbir kamu bankası tarafından kredi verilmiyor.
Metroda hizmet verecekinternet projesi Meclis çoğunlukları tarafından engelleniyor.
300 otobüs satın alınmasıyla ilgili onayCumhurbaşkanlığındaaylarca bekletiliyor.
İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü Metrosu, finansmanı ve yatırımcısı hazır olduğu hâlde yıllarca onaylanmıyor.
İSKİ’nin arıtma tesisi ve altyapı için ihtiyaç duyduğu krediler engelleniyor.
Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş gibi meydanların modern şekilde yeniden yapımına geçit verilmiyor.
Özel şahıslara satılmış (“peşkeş çekilmiş” demek daha doğru) kamuya ait alanların tekrar kamuya kazandırılması teklifi reddediliyor.
Taksim Gezi Parkı, Galata Kulesi gibi tarihî alanlarbelediyeden alınıp ne yaptıkları belli olmayan vakıflara devrediliyor.
Yeni bir şehir plânı yapılması ilgili bakanlıklar tarafından kabul görmüyor.
Nihayet SGK’na olan borcun haciz yoluyla tahsiline gidilmesi…
Bütün bunlar İBB’nin, yani İstanbul’a yapılacak hizmetlerin başına gelenlerden sadece bazıları.
İyi de nedir bunun adı?
“Halk düşmanlığı” değilse bile“halk sevgisizliği”ndenya da “hizmet kıskançlığı”ndanbaşka ne olabilir?
Umarız benzer durumlar Tekirdağ’ın da başına gelmez.
