DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

O KAFA!

Yayın Tarihi: 09 Ocak 2018 | Son Güncelleme :

09 Ocak 2018 - 15:37

O KAFA!

Türkiye Cumhuriyeti çelik “eye” gibidir, yemek isteyip yok etmeye çalışanların midesine oturur,hiç kimse yemeye çalışmasın,çalışan kafa varsa değişsin.Sağdan soldan,içeriden dışarıdan sıkıştırılıyoruz. Doğuda Ermenistan,Güneydoğu’da ise bağımsız Kürt devleti,Ege’de Yunanistan yayılmacı politikaları bizleri rahatsız etmesi o kafanın değişmediğini gösteriyor.O kafa’nın kulak memeleri kıvamında destekçileri var…O kafa,zilletten değil,kaybetmekten korkar.Utanır olmaktan değil,mağlup edilebilir olmaktan korkar.Yok etmekten değil,yok olmaktan korkar.Tarihten değil,gündemden korkar.O kafa, korkar.Korkarken ne kadar acınacak ve ne kadar komik ve ne kadar zavallı durumlara düştüğünü fark etmez,etse de bu umurunda değildir,yorgun hafızaya ve manevi değerler maskesine bürünmüş payandalarına güvenir…O  kafa,karşısına geçtiği aynadaki kendi yüzüne bakarak” ayna ayna söyle bana en güçlü kim?” sorusunu sorduğunda,hep bir ağızdan “sizsiniz efendim!” diye bağıran,aslında fert fert tek kullanımlık kalabalığı görür ve cesaretlenir,o kalabalık bir takma yürektir onun için…Altı üstü iktidarıdır risk altında gördüğü.Altı üstü bir koltuktur ya da üstlenilmiş bir vazifedir,onu kaybedecek olma ihtimalinden korkar,bunun olmaması için yapamayacağı hiç ama hiçbir şey yoktur.O kafa,aslında her yerde aynıdır.Ancak kendisi özeldir ve herkes sıradandır herkes hazırdır,herkes ona hizmet için vardır,herkes onun gücüne güç katmak için var olmalıdır.Herkes onda var olmalı,herkes onda yok olup kaybolmalıdır,onun için nefes almalıdır ki anlamı olsun…Aksi takdirde herkes onun için bir safradır,ismi unutulmalı bünyeden atılmalıdır.Atıldıktan sonra da bağlılığını sürdürmelidir atılanlar, atılmayı ve unutulmayı bile bir lütuf telakki etmelidir.”Sen vuruyorken de,unutuyorken de, öldürüyorken de güzelsin” denilmelidir ona…Oluşturduğu çarkın dişlileri o kadar cıvık cıvık yağlanır ki, o dişliler,mekanizmanın sökülüp atılabilir bir parçası olduklarını unuturlar,kendilerini mekanizmanın  bizzat kendisi zannederler.O kadar yağlanmaya rağmen gıcırdayan bir dişliye tahammülü yoktur, hemen söker atar,dışarıda gıcırdamasına bile müsaade etmek istemez…Bunun için iş birliği yapmayacağı kurum ve kuruluş yok gibidir…O kafa,her yerde her zaman aynıdır.İktidar olma uğruna  tüm muhalefeti mümkün olsa yok etmek isteyen kafadır.O kafa…Evladını cellatların kemendine teslim eden kafadır, O kafa.Hangi vücudun üzerinde olduğunu fark etmeyen kafadır,O kafa.”Kurtuluş eylem yoluyla değil,acı çekme yoluyla gelecektir” der Dostoyevski.Muhterisler değil,ancak acı çekenler kazanacaktır.Kindar olanlar değil,merhamet edenler kazanacaktır…Hissizler değil,temiz vicdan sahipleri kazanacaktır.Profesyoneller değil,idealistler kazanacaktır.Kılı kırk yaran hesaplar yapanlar değil,bir kere atılıp geri dönmeyi bilmeyenler kazanacaklardır…İktidar şehvetine kapılanlar değil, iktidara tenezzülsüz olanlar,iktidardan vazgeçmeyi bilerek hak hukuk adalet peşinde koşanlar kazanacaklardır.İfadesiz yüzler değil,tebessüm edebilen yüzler kazanacaklardır…dipnot Adnan İslamoğulları.

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.