DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

TEKİRDAĞ ŞENLİKLER KENTİ OLMALIDIR!

Yayın Tarihi: 11 Haziran 2025 | Son Güncelleme :

11 Haziran 2025 - 16:50

TEKİRDAĞ ŞENLİKLER KENTİ OLMALIDIR!

Bazılarınız diyeceksiniz ki:

Kiraz Festivali’nin bile tam olarak hakkını veremiyoruz. Kiraz ağaçları sürekli azalan bir şehir ve Kiraz Festival’imizi bir türlü panayır anlayışından kurtaramamış bu işe az inanmış gönülsüz yöneticiler…

Tekirdağ’ın coğrafik üstünlüğü, insan kültürü o kadar önemli ve değerli ki bir an önce Tekirdağ Festivaller, Şenlikler Kenti olmalıdır…

Mesela Nisan veya Mayıs aylarında Tekirdağ Uçurtma Şenlikleri önce bölgemizde, sonra ülkemiz ve daha sonra tüm dünya ülkelerinin katılacağı Tekirdağ Uçurtma Şenliğine dönmesi için her şey müsait…

Bir düşünsenize GANOSLAR-IŞIKLAR DAĞLARI DİYARINI! Koylarıyla, yok olmaya birkaç adım kalmış köyleriyle bu şenlikler sayesinde nasıl bir insan şenliğine de dönüşürler…

Ganoslar’ın koyları, tepeleri, vadileri, platoları şimdiki gibi 25–30 yıllığına yüzlerce, binlerce dönümü kiraya verilip Bungalov için feda edilecek doğal alanlar değildir. Bu tür şenliklerle, doğa ile uyumlu bir şekilde ve öncelikle çocuklara adanmış bir şenlik, kendisini çocuk hisseden tüm ülke ve dünya insanlarına adanması, şehrimizin, köylerimizin, ilçelerimizin tanıtılması için en değerli fırsat, en kalıcı ve doğa ile en barışık yatırımlar, hizmetler öncüsü olamaz mı?

Ne yazık ki tıpkı şenliklerin heyecanını taşıyan çocuklar gibi, kent heyecanı taşıyan, istikrarlı bir şekilde onu ileriye devam ettiren yöneticimiz mumla aranacak kadar az veya yönetici olanlar, kendisini kent sevgisiyle iç içe hissedenler de; ya küsmüş, ya bana dokunmayan yılan… Misali her daim görünmezlik içindeler…

Tekirdağ güya deniz kenti! Bu nasıl iştir? Çocuklarımız ve bu şehre gelenler balık kültürünün kıyıcığından bile geçemiyor. Şehrimizin merkez ilçesi ve diğer ilçelerle birlikte ilimizin nüfusu 1 milyonu çoktan aşsa da,halen şehir merkezinde balık ekmek kültürünü bile,herkesin ulaşacağı bir aşamaya taşıma cesareti ve öncülüğünü yapamadık…

Tekirdağ suların, denizlerin kenti olmasına oldu da, ne bir SUALTI MÜZESİ, ne bir SU ŞENLİKLERİ?

Bu nasıl deniz şehri? Buradaki şehir sevgisine sahip olanların hiç mi canı sıkılmıyor? Onca kent, onca ülke geziyorlar ve anlata anlata bitiremiyorlar! Niçin kendi şehirleri bu kadim kent için aynı güzellikler ve farklı keşfedeceğimiz değerleri öne çıkartıp şehrimizi sanayi ilimizi olmaktan kurtarmıyoruz?

Bir kent doğa ile ne kadar barışık olursa, çocuklarını eğlendirecek ne kadar farklı eğlenceler, hizmetler yaratabilir, sunabilirse, o şehrin turizmi o kadar artar ve bacasız sanayi dediğimiz turizm, doğallığa, doğal yaşama susamış şehrimizi kucaklar.

Bacasız sanayi nehirlerimizi asla kirletmez. Bugün Ergene nehri öyle mi? Bacasız sanayi asla ama asla yeraltı sularımızı sürekli açılan, tarım alanlarımızı fabrikalara dönüştüren ticari felsefe gibi yok etmez…

Gonoslarda atılmış değerli adımlardan birisi de Yamaç Paraşütü sporu, etkinlikleridir. Niçin Tekirdağ Yamaç Paraşütü Şenlikleri de düzenli, istikrarlı ve dünya çapında yapılmasın? Çevreyi kirleten sanayi niçin böyle şenlikleri bir yerde günah çıkartmak, kirlettikleri doğal yaşam adına desteklemesinler?

Uçurtma Şenliği denince Alaçatı’dan bile önce TEKİRDAĞ gelmelidir. Sağlam altyapı, sağlam inanç ve kurallarla bu işin temellerini atanlar, kendi zamanlarından doğup, bütün zamanlara ışık tutacak miraslar da bırakmanın huzuru içinde bu şehirde son nefese kadar yaşamanın ayrıcalığını sürerler…

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.