DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–282

Yayın Tarihi: 14 Şubat 2018 | Son Güncelleme :

14 Şubat 2018 - 12:48

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–282

 

SAHİL ŞUBEMİZDE OLGUN KART GEÇERLİ DEĞİLDİR

—————————————————————————–

  Bu başlık aynı zamanda Süleymanpaşa Belediyesinin sahil şubesi olarak hizmet veren Mutlukent yerinde asılı durmaktadır.

  Uygarlık yolunda yol alan belediyeler, olgun yaşa gelmiş insanları için şu beceriyi, algıyı ve eylemi geliştirmişler; “ Sağlıklı Toplum, Mutlu Toplumdur.” Bu kadar basit… Bu slogan kime ait? Çok yakınımızda dünya ülkelerini bile geride bırakan çok önemli yol alan Büyükçekmece Belediyesine ait.

  Bizim belediyemiz ne yapıyor. Kendi elleriyle yaptığını, çirkin bir düşünce, söylem ve yasakla ortaya koyuyor. Sahil şubesinde OLGUN KART GEÇERLİ DEĞİLDİR, yasağı, çirkinliği ve insanı önemsemeyen tavrını ortaya koyuyor.

 Mutlukent düşüncesi bu şekilde çok önemli yara almış oluyor. Bu projenin yönetimini, felsefesini, samimiyetini ister istemez sorgulamamız, gün yüzüne çıkartmamız ve bu UTANMAZ düşünceyi ortaya koyan, bunu bir işmiş gibi duvarlara yapıştıran düşünce bu şehrin felsefesine uygun değildir.

  İnsan her yaşta değerli ve önemlidir. İnsanları yaşa, başa, yaşam tarzlarına göre ayrıştırmak, toplumun hasta bir yapıyla iç içe, hastalığını gizlemekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu tür yasaklar, dışlamalar her daim başarısız kalmış; sevgi yerine sevgisizlik üretmiştir.

TEKİRDAĞ’IN GÜLEN YÜZÜ

———————————————–

  Bir insan; Tekirdağ’a lüks sayılacak derece gülen bir adam! Şarkının sözünde ki gibi; adam gibi adam! Ahmet Gülümser; gülmeyen, tebessüm etmeyen; kısacası yaradılışında sevinç, umut olan insan…

  Marmara Adası, Çınarlı Köyü; ilk tanıdığım zamanların Ahmet ağabeyi… Kumsal Motel’in cansız kumları, yaşlı çınarları, şafağa yazgılı bülbülleri onu biliyor ve önemsiyordu.

 Yaz günlerinin, tatil zamanlarının karşılayıcısı; hoş geldiniz diye seslenen en samimi sesi; bir kış zamanı; kuzey rüzgârının canlıları sınadığı bir günde beni de, sevenlerini de şaşırtıyor.

  Sanayi cami havlusunda bekleşen insanlara baktığımda yüzlerin de samimi bir hüzün… Biraz ötede; yüzü her daim gülen Ahmet Gülümser’in naşını gizleyen ahşap tabut…

  Soğuktur ölümü anlatan tabutlar. Ahmet Gülümser’in tabutu soğuk değildi. Yaşamla ölümün yan yana olduğunu; her ölümün bir başka yaşama yazgılı sancılarını, değişim bir başka anlatımı; gülümsemesi, tebessümüydü…

  Güle güle Ahmet ağabey… Her karşılaşmada hep aynı tebessüm, zarafet, beyefendi duruş ve “Yazılarını takip ediyorum” hatırlatışı. Huzurla, hoşlukla; her daim değerli yaşayan hatıralarda…

 

TABELA KİRLİLİĞİ

———————————-

Sıvası yapılmamış, eğri büğrü apartmanları bir kenara alırsak tabela kirliliği, düzensizliği; kısacası çirkinliği ilk sıraya oturur! Oturuyor da…

Daha önceden asılmış ve şimdi temsil ettiği dükkânın yerinde yeller esiyorken bile nice tabela; belediye tarafından kaldırılmasını bekliyor.

Bazılarının takılma sürelerinin üzerinden yıllar geçtiği halde, tehlikeli bir hal almaları, düşme durumu içinde bulunmalarını düşünürsek, yürüdüğümüz cadde ve kaldırımlarda yukarıdan gelecek tehlikelerin sadece görsel kirliliği değil, canımıza kast eden tehlike saçtığını da haykıra biliriz.

Duyan varsa! İşin garibi; Belediyemiz reklâm ve tabela vergisi almayı da bir güzel biliyor. Takip etmeyi, tehlike saçanları zamanında kaldırmayı bir türlü beceremiyor. Niçin? Bu bir kurumsa; halkının, şehrinin huzuru, gelişmesi için varsa; niçin?

Ne kadar çok soru var belediyelere dair! Onların sihirbazlık yapmasını da isteyen yok. Sadece yapması gereken zorunlu görevleri yapsalar çok şey yerli yerine oturacak…

Tabelalarda ki kuralsızlık sanki hiçbir yerde yokmuş gibime geliyor. Boyutları, renkleri, asılma biçimleri; hiçbirinde bir düzen, güzel bir görüntü olmadığı gibi; çekici bir algı; BEĞENİ de yaratmıyor, yaratamıyorlar…

Sahilde; özel bir lokantanın tabelasını daha önce bu köşede dile getirmiştim. Yeri göğü kaplayan, mitolojide ki devler gibi. Bir ayağı yerde, bir ayağı gökte misali… Tekirdağ Devlet Hastanesi 2. Kısmın hemen yanında devam eden adliye inşaatı için de bir tabela koymuşlar. İnanılmaz…

İnsanları şaşırtmak, kazaya uğratmak, görüntüyü ve insan sağlığını tehlikeye atmak ne şekilde oluyorsa, bizim belediye tabela uzmanları da öyle uygun görüyor…

 

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.