BELEDİYE SİMİT SATIŞ YERLERİ TEHLİKE SAÇIYOR
—————————————————————————–
Süleymanpaşa Belediyesi daha düzenli ve sıhhatli olsun diye kendi yaptığı simit satış araçları tehlike saçıyor.
Biraz yakından bakınca özellikle soğuk ve rüzgârlı günlerde, simit satıcılarının üstlerine örttükleri naylon örtü; hava giriş çıkışını önlüyor. O küçücük yerde bir simit satıcısı bir de simitler kalıyor.
Bu işin amacı çok yerinde gibi görünse de, ilerleyen zaman içerisinde nasıl ve ne şekilde bir yanlış uygulama olduğu anlaşılmıştır. Belediyemiz ise henüz anlamak, bu hatadan dönmek başka bir çözüm getirmek yerine halk sağlığı için hiç uygun olmayan bu araçlarda simit satışına izin vermeye devam ediyor.
Bir parça dikkatle baktığınızda, soğuk günlerde ve çoğunlukla öksüren, doğru dürüst temizliğini bile o küçük yerde yapamayan simitçilerin soluduğu bütün hava ve mikroplar aynı yerde bulunduğu simitlere yapışıyor.
Halkı düşünmek böyle mi olur? Halk sağlığını kollamak; temizliğe dikkat etmek; tam da bizim entel belediyecilik anlayışımıza yakıştı.
Oysa bu işin asıl amacı; hem satıcıları korumak, kollamaktı. Bu iş yapılırken, simit işinin daha temiz, düzenli ve kontrol edilir hale getirilmesi düşünülmüştü…
Yapılan işlerde aksama her zaman olabilir. Asıl olan bu aksamaları görecek, düzeltecek kuruluşların, kurumların olması; ortaya çıkıp daha güvenilir daha temiz imkânları önerip uygulamasıdır.
Belediyemiz ortada yok. Sizin anlayacağınız sevgili şehir halkım; bu işin üretim yerleri nasıl; ne durumda? Bilmiyorum! Bildiğim bir şey var; belediyenin satış aracı diye koyduğu simit satış noktaları, özellikle soğuklarda mikrop saçmaya devam ediyor. Bir koli bayı andıran küçük yer; naylon örtü içine gizlenen simit satıcısı ve simitler; koyun koyuna; soluk soluğa; mikrop mikroba…
Halkın sağlığını düşünen halkı önemseyen belediyecilik anlayışı istememiz fazladan; lüks hale geldi. Ne acı bir durum…
SUSAMLI TAVUKÇULAR REKABET HALİNDE
—————————————————————
Halk dilinde “Susamlı Tavuk” ismiyle bilinen simitler ve simit satıcıları son günlerde iyice çoğaldı. Bu işin sermayesiz oluşuna mı? Yoksa yüksek kar bırakması mı? Veya geçip zorluğu çeken insanların ek gelir elde etmek için çabalarının karşılığı mı?
Sebep hangisi olursa olsun; insanların çalışmak istemesi, çalışma koşullarına uyarak, emek harcayarak bu işi yapmalarını saygı ve takdir ile karşılıyorum.
Buraya kadar yazdıklarımda bir sorun yok gibi! Fakat sahil ve çarşının küçük oluşu; gidilecek fazla yer olmaması nedeniyle bütün susamlı tavuk satıcıları sahilde dolanıp duruyor. Yani hareket halinde olurlarsa; “ Gezen kurt aç kalmaz!” mantığından yola çıkıyorlar…
Aralarında yeni yüzler; yeni simit satıcıları görüyorum. Bilirsiniz eksiler, yenilere, yenilenmeye her daim muhaliftirler… Yenilerin arasına gelip yer açmak; dağdan gelip bağcıyı kovmak anlamına gelecek kadar korkutur insanları.
Böyle bir manzara var sahilde ki susamlı tavuk satıcıları arasında. Kendini eski simit satıcısı görenler, dişine göre bir gezgine; simit satıcısına rastladı mı basıyor küfrü… İnsan şaşıp kalıyor bu işe! Yer paylaşma, kar, müşteri paylaşma haklarını kendi mülkiyetlerindeymişçesine çevreye de hiç aldırış etmeden yapıyorlar.
Zabıtalar yine yok… Halkın huzurunu, düzeni, hak-hukuku sağlayacak zabıtalar; ya zabıta köşkünde ya da kuytu ve görünmez yerdeler. Olmadıkları bir yer varsa; halkın olduğu yerde yoklar…