
KARAVAN KÜLTÜRÜNE NİÇİN BU KADAR YABANCIYIZ?
————————————————————————————
Gelişmiş ülkelerin gelişmişliğini, insanların beden ve ruh sağlıklarının yerinde oluşlarıyla da anlamak mümkündür. Kitap, gazete okuma oranları, sinema, tiyatroya gitme, izleme zamanlarıyla da değerlendirmek doğrudur.
Gelişmiş medeniyetler insan, toplum merkezlidir. Açtığı hastane ve hapishaneyle övünmek değil, bunları azaltmakla övünmeyi tercih ederler. Beden ve ruh bütünlüğü sağlıklı olan toplumlarda, hastaneler de, hapishaneler de dolmaz…
Ya bizlerde? Taşıyor… Ne kadar üzülsek az… Böyle mi olmalı? Bu kadar çok üniversite ne iş yapıyor? İnsanların gelişimini, hangi koşullarla daha iyiye getirebiliriz? Araştırmalar öneriler, yönlendirmeler nerede?
Burada söz edeceğim konulardan birisi de karavan kültürüdür. İnsanların belirli yaşa gelince, çocukluktan kalan özlemlerini yerine getirdikleri gibi; gezen, gören insanların yeniden yeşerdikleri, değişim ve yenilenme geçirdikleri de bellidir.
Karavancılığı nasıl geliştireceğiz? Örneğin, diğer şehirlerden, ülkelerden yüzlerce karavan, insan şehrimize uğrasa; Ganoslar, Istranca Medeniyetlerini görmek, buralarda birkaç hafta, ay kalmak istiyoruz deseler; onlara sunacağımız yer yok denecek kadar yok…
Bu işe; belediyemiz, Orman Müdürlüklerimiz ciddi ve hızlı bir şekilde el atması mümkün değil midir? Turizmi geliştiren hareketlerden birisi de karavan kültürüdür. Aynı zamanda, kendi insanımızı teşvik ederek; gezmesini, görmesini eğlenmesini sağlayarak; daha az hastalanmasını, daha doğru ve faydalı yaşamasını hızlandırabilir, toplumsal huzura ciddi katkılar da sağlayabiliriz…
YÖNETİCİLERİN ve BAŞKANLARIN FOTOĞRAF MERAKI
——————————————————————–
Tekirdağ yöneticileri, başkanları nerede bir başarı, topluluk varsa oradalar. İnsan sevgisinden çok, başarılı olmuş sporcu çocuklarımızı veya büyük kitlelerin olduğu yerde ki siyasi beklentileri kovalıyorlar.
Siyasetle gelenin kovaladığı şey tekrar oy; yani seçmeni ikna etmektir. Devlet Kurumlarında ki yöneticilerin derdi de; “Bakın görün; ne işler yapıyoruz?” Yani faaliyet içinde olduğunu göstermek için; illa ki fotoğrafa gir; başarılı gençlerin yanında görün!
Ne kolay iş değil mi dostlarım! Gün geçmiyor ki, bir başkanımız, bir yöneticimiz ödül almış bir sporcumuzun yanında görünmesin. Gençlerimiz de neye uğradığına şaşırıyor. Öyle ya; bugüne kadar görünmeyen asık yüzlü başkan veya yönetici; gülüyor, gülümsüyor.
Yöneticilerin de, başkanların da hakkıdır ödül alan sporculara ödül verirken fotoğraf arşiviyle birlikte başarının tarafında olma kanıtı. Sözüm buraya değil! Sözüm; ödül alan gençler, sporcular zaten aileleri ve kendi özel yetenekleriyle bir şekilde ödüle ulaşıyorlar.
Bizim derdimiz; bu şehirde ödül alabileceği halde, arka sokaklarda, arka bahçelerde kalmış binlerce genç, sporcu var. Sayın başkanlar, yöneticiler; MARİTFET onları çıkartmak kürsüye!