
BÜYÜKŞEHİR FENİŞLERİ ALKIŞL DA ALIYOR, TEPKİ DE!
————————————————————————
Nasıl bir iştir bu; hem alkışlanacak, hem de yuhalanacaksın? Olacak iş mi? Bal gibi oluyor. İnsanlar, estetiğin, iyi, sağlam olan her şeyin farkında oldukları gibi; tozun, dumanın, pisliğin de farkındalar. Her ne kadar; piknik yapıp, büyük huzur ararken, doğayı kirlettiğimiz gibi; iki çelişki; iç içe…
İzniniz olursa; bu iki yaman çelişkinin nasıl olduğunu bir güzel anlatayım. Şehrimizi, bölgemizi, hatta ülkemizi tanımadan dünyayı seveceğimize inanmıyorum; üstelik dünya ormanlarından söz etmeden önce, kendi şehrimin bir tek ağacından söz etmeyi, şehir ormanlarımızın öne çıkarsa, dünya ormanlarına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Bölgemizi tanımak adına; Balabancık, Çimendere ve komşu şehrin il sınırları içinde olan Evreşe’ye doğru yola çıktık. Fransa’ya, Amerika’ya yolculuğa çıksam o kadar heyecan duyarım! Bilmek için görmek, dinlemek, dokunmak gerekiyor dostlar…
Malkara Çimendere şehrimizin güneybatı en ucu olan bir yer. Dağlara doğru yükselmenin, farklı bitki örtüleriyle buluşmanın değerli ve her daim dört elle sahip çıkılması gereken yerlerimiz.
Büyükşehir de öyle yapıyor. Bu bölgeyi, diğer bölgelerimiz gibi oldukça ciddiye alıyor. Malkara Elmalı Köyünde başlattığı turizm hareketini bizzat katılarak, orada ki köy kahvaltısının tadına dokunarak, yeşilin iç içe geçtiği tepelerde yürüyüşler yaparak gördüm, anlamaya çalıştım.
Gelelim Çimendere Bölgemize. Tekirdağ Büyükşehir Fen İşlerinin işçilerinin, mühendislerinin yola, yolcuya verdikleri değeri; yola yaptıkları yatırımla ortaya çıkarmışlar.
Yol, Balabancık’dan başlayarak il sınırlarımız içinde gidebildiği yere kadar asfaltlanmış. Eksikleri olsa da; buralara verilen ÖNEM ortada. Tekirdağ’ın Güneybatı da en son noktası olan Çimendere’nin Çanakkale il sınırıyla buluştuğu noktada; yani birleşim yerinde; bakımlı yol ile, bakımsızlığın arasında ki büyük farkı gördük…
Aracı heyecan içinde durdurduk. Bu farkı araçtan inip gözleyince daha da iyi anlıyor insan. Bir tarafta yepyeni, sağlam görünüşlü bir yol. Bir tarafta; Çanakkale İl Sınırları içinde kalan Evreşe Yolu; eskinin, yıpranmışlığın selamıyla karşıladı bizi.
Burada yapılanları görmemek mümkün mü? Tekirdağ Büyükşehir Fen İşlerini saygıyla, onurla andık, alkışladık. Bir taraftan da bu kadar güzel, önemli yatırım yapılıp da, yolun kenarında ki mıcırların süpürülmemesine şaşırdık! Her an acemi sürücüleri avlayabilecek kadar tehlikeli mıcırlar…
Geliş yolu; Hora Fenerine merhaba demek adına, Yeniköy, Kavakköy, Şarköy üzerinden yaptık. Doğal olarak en önemli tatil yörelerimizden olan Kumbağ’dan geçtik. Halk dilinde; geçmez olaydık!
Tozun kıymeti olsa; parayla satılsa; şehrimiz çoktan zengin olurdu. Altyapı üstyapı derken; büyük bir kayıp; açıklanamayacak kadar affedilmez bir REZALET…
Buranın kıymeti bir türlü anlaşılamadı. Kumbağ üvey evlat muamelesiyle yenilgi üstüne yenilgi altı. Sonunda olanlar oldu; niteliği olmayan bir turizm yığını haline geldi…
Bu şehrin bu güzel beldesi bunu hak ediyor mu? Burasının turizmi zaten iki ay kadar kısa oluyor. Gece gündüz çalışılıp bu beldenin turizmine tozla, çamurla balta vurmak yerine halkın, gelen insanların yüce takdirleri kazanılsa fena mı olurdu?