DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–395

Yayın Tarihi: 01 Ekim 2018 | Son Güncelleme :

01 Ekim 2018 - 13:14

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–395

TEKİRDAĞ KÜLTÜREL MİRASINI ARIYOR

———————————————————

 

 

Kültürel Mirası aramak; öyle böyle kolay bir şey değil. Bu arayışın içinde insan etkisi çok büyük! Kültür Bakanlığımızın, Belediyelerimizin ve sivil kuruluşlarımızın duyarlılığı ve katkısı olmadan her daim bir şeyler eksik kalacaktır.

 

Tekirdağ mirasını tümden reddetmiş gibi hiçbir anlatıma, kültüre uymayan, sanki bu değerli şehri renksizliğe, sessizliğe, kokusuzluğa taşımak için her şey yapılmış…

 

Bu şehrin kendi kabuğunu çatlatma çabaları birçok kurum ve kuruluşun katkıları sayesinde yapılmaya çalışılsa da, en büyük etkiyi, en değerli içtenliği Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Albayrak ve ekibi sayesinde oluşturmuştur.

 

Daha işin başından; Miras Atölyesi Birinci Etap Süleymanpaşa, Miras Atölyesi İkinci Etap Şarköy ayaklarını öğrenip, dinleyince heyecanımız en yüksek seviyeye geldi. Coşkum, beklentilerimiz; zaman zaman belediyemizin ağır kaldığını düşünüp yapıcı, kalkındırıcı eleştirilerle yine aynı düşüncenin, sevginin tarafında olduğumuz çabalarından başka bir şey değildi.

 

28 Eylül Gününün akşamı Şarköy Uçmakdere Mahallesinde toplanan insanların bir tek amacı var. Miras Atölyesi 2.Etabının bir parçası olan evin restorasyon-yenileme çalışmasının başlangıcı adına, bu konuda katkısı olan kurum ve kuruluşların temsilcileri, turizimciler, Uçmakdere halkı; kısacası bu işe gönül vermiş insanlar; gün geceye süzülürken oradaydı.

 

Gevgeli Sokak,86 numaralı ahşap ev bittiğinde Uçmakdere Mahallesinde birçok şey daha bitmiş olacak. Turizm ayağı için olmazsa olmaz olan bu onarım, değişim çabaları; bölgenin markalaşma, kalkınma ayağı olmaktan öte bu işin lokomotifi olma işaretleri vermeye başladı.

 

86 numaralı ahşap bina, bu değişim, yenilenme ve kalkınma projelerin sadece birisi. Bu işin içinde ki değer binalar; ahşap ve taş anıt eserler hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyük bir çekim kuvveti oluşturacaklardır.

 

Yanan ateş; Olimpos da yıllardır yanan ateşten öte; dağların eteklerine sokulmuş Uçmakdere ‘de dağların çok ötesine taşınmaya başladı. Buradaki ışığın gücü çok büyük! Hangisini anlatayım! Ahşap evleri, taş kiliseleri, antik zamanların mirasını taşıyan havası, suyu, üzümü, şarabı, zeytini, yağı, öyküleri…

 

Burada değişen çok şeyin yanında taşacak turizmin sadece bölgemize değil, ülkemize de katkıları ciddi bir değere dönüşecektir. Kumbağ’dan başlayıp Şarköy sınırlarına kadar devam eden kadim dağların, ıssız, bereketli vadileri; vadiler ile dağların denizle sevişme, buluşma yeri olan kıyı şeridi; insanın, insanlığın isteyeceği her şeye sahip…

 

Deniz, güneş, dağlar, vadiler, doğal ürünler; kekik, bal, adaçayı, ıhlamur; bu yerin öz evlatlarıdır… Tıpkı, meşeler, katırtırnakları, ardıçlar, çınarlar gibi… Yamaç Paraşütü, yürüyüş yolları, bir süre sonra devreye gerecek balon turizmi, at turizmi, otel, pansiyon işletmeciliği; çatlayan kabuktan ortaya çıkacak büyük ağacın ne çok dalı, budağı, yemişi olacağını çok güzel anlatacaktır.

 

Bu işe, gazetemizin köşesinde ki sorumluluğumun, kendi ruhuma baskı yapan kadim zamanların ruhlarının baskıları sayesinde gücüm yettiğince neredeyse 13–14 yıldır katkı verenlerdenim. İlk kez; yazılarımın yazgıya teslim olup hayal olmadığını gördüm.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak,Uçmakdere  niçin Şirince olmasın çalışmam için beni çağırdığında,başkanın gözlerinde ki ışığı da görmüştüm. O gün,bu güne ulaştı. Süleymanpaşa Birinci Etap çalışmaları; Beş Evler üretkenliği ve olumsuzluğuyla sonlansa da, bir sürü yapı onarılmaya, bu yerlerin hızla özel sektörü özendirme çabaları, gayretini de anlayışla karşılamaya çalışıyorum.

 

Şarköy, Uçmakdere ateşi, hareketiyle o kadim kabuğu, bekleyişi sonlandırıyor. 86 numara Gevgeli Sokakta ki ahşap binanın onarılması çok kısa bir zamanda; bir yıl içerisinde ateşe bir ateş daha yakarak; diğer kuşaklardan kalan mirasın, bizim kuşağımıza ve bizden sonraki kuşaklara aktarılma başlangıcı; açılış şöleni yapıldı.

 

Gün kadar gece de bu işe alkış tuttu. Uçmakdere insanın ümitlerini, umutlarını kaybetmemiş olanları, en az bu projeye katkı sağlayan; Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak; İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Dilşad Ergin, Tarımsal Hizmetleri Daire Başkanı Hacı Aslan, Kültür ve Sosyal İşleri Daire Başkanı Behçet Atlı ve bu kurumların değerli çalışanları; bu büyük gayretin uzun yolculuğunda hepsinin emeği olduğu asla yok sayılamaz…

 

Kabuğun kırılışının, ahşap ve taş mekânların sadece bina olmadıklarının değerinin, değerlerlinin bilinip anlaşılması; bölgenin suskun kaderinin değişeceği anlamına geliyor. Turizm sadece parasal zenginlik değildir. Kültürel zenginliğin, sosyal bileşenleri, kavuşumları ve insan olmanın önceliklerini de gözler önüne serer…

 

Şarköy Uçmakdere Mahallesi Gevgili Sokak,86 numaralı mekânın önünde toplanan insanlar, sadece ruhsal, kültürel heyecan duymakla kalmadılar! Geceyle birlikte ortalığa, bu şölene katkı vermek maksadıyla; adaçayı kokuları yayıldı.

 

Şölen başlamadan önce bu projelere katkı veren çok önemli Uçmakdere insanları; Mehmet ve Baki Beyler ile birlikte, değişim heyecanını konuştuk. Baki Beyin açmış olduğu gözleme yerinde; Baki Beyin ikramı olan altın sarısı ıhlamurların dadı da ayrı bir yöre zenginliği…

 

Tekirdağ’a geri dönerken; sevgili dostumuz, bu gelişmelerin heyecanına gözleme evi, arcılık, adaçayı üretme tesislerini açarak katkı veren Mehmet Bey, ilk mahsulü olan adaçaylarını, gecenin şöleni anısına bize hediye etti; ışık, heyecan ve adaçayı kokuları; her şey oldukça organikti…

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.