Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy önceki gün Tekirdağ’daydı. Partisinin İl Başkanlığını ziyaret etti. Bazı açıklamalarda bulundu. Ak Partili olduğu için partisini ziyaret etmesi son derece doğal. Burada bir sorun yok.
Ancak Sayın bakan Türkiye Cumhuriyetinin mi Kültür ve Turizm Bakanı, Ak Partinin mi, diye sormadan edemiyoruz. Zira “Ak Partinin bakanı” olmakla “Ak Partili bakan” olmak arasında çok önemli bir fark var.Biri devleti temsil ederken diğeri sadece AKP’yi temsil eder.
Bunları neden söylüyorum?
Çünkü sayın bakan Türkiye Cumhuriyetinin değil de; Ak Partinin bakanı gibi hareket etmiş.
Zira Türk turizmi hakkında bilgi verirken seçtiği mekân Ak Parti İl Başkanlığı olmuş. Üstelik de yanına partisinin milletvekilleri ile il, ilçe ve bazı belediye başkanlarını da yanına alarak yapmış bunu.
Türkiye’nin turizmde yıldızı parlayan bir ülke konumuna geldiğini söyleyen bakan Mehmet Nuri Ersoy; “2002 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 12 milyondu. Bugün 2024 yılı itibarıyla ülkemize beklediğimiz turist sayısı 61 milyondan fazla. Turizm alanında rekorlara imza atıyoruz. Türkiye turizm alanında parlayan bir yıldız hâline geldi,” dedikten sonra şöyle devam etmiş:
“2024 yıl itibarıyla ülkemize beklediğimiz turist sayısı 61 milyondan fazla. 2002’de turizm gelirimiz 13 milyar dolardı. Bugün hedefimiz ise 60 milyar dolar. Bu başarıları elde etmek için gece gündüz demeden çalıştık. Doğru politikalar geliştirdik. Bu politikaları etkin bir şekilde uyguladık.”
Oysa bu açıklamaları bir basın toplantısıyla yapması daha akıllıcaolmaz mıydı? Gazetecilerin sorularını da cevaplayarak yapsa daha doğru olmaz mıydı?
Daha pek çok açıklamalarda bulunan sayın bakan, maalesefTekirdağ turizmiyle ilgili tek bir cümle dahi kurmamış. Sen açıklamalarınıbir ilde yap ama o ilin turizmiyle ilgili hiçbir şey söyleme. İnsaf!.
Eğer bu işi bir basın toplantısıyla yapmış olsaydı,gazeteciler Tekirdağ’la da ilgili sorular sormaz, böylece Tekirdağlılar da biraz aydınlanmış olmaz mıydı?
Ne dersiniz, acaba diyorum, o açıklamaları yaparken Tekirdağ’da olduğunu unutmuş olabilir mi?
Öyle ya; nasıl olur da ülke turizminin kat ettiği mesafeyi anlatırken Tekirdağ hiç gelmez aklına? Tekirdağ Türk illerinden biri değil mi? Yoksa diyorum, Tekirdağ için yapılan hiçbir hizmet olmadığı için mi onu es geçmek zorunda kaldı?
Haksızlık yapmayalım. Bu işler eskiden de böyle olurdu. Oysa düşünülemiyor ki basın toplantılarında yapılan açıklamalar, bir parti binasında yapılan açıklamalardan daha geniş kitlelere ulaşır.
Son olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Cumhurbaşkanı ve partilerinin genel başkanı Sayın Erdoğan’ınboydan boya afişi asılmış parti binasının alnına. Üstüne de şöyle yazılmış: “Adam yine kazandı.”
Belli ki bununla Suriye’deki gelişmeler kastedilmiş ama eğer ortada bir kazanç varsa-ki orası henüz belli değil- ve o da dış gelişmelerle ilgili iseo da Türkiye’nin kazancı değil midir? Dolayısıyla “Türkiye yine kazandı”yazmak gerekmez miydi oraya? Hem böylesi kendi adlarına daha da “siyasî” olmaz mıydı?
Bakalım, her şeyi kendimize mal etme tasasından ne zaman kurtulacağız.
