DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

  YORGUN BAYRAM: 30 AĞUSTOS

Yayın Tarihi: 02 Eylül 2024 | Son Güncelleme :

02 Eylül 2024 - 12:48

  YORGUN BAYRAM: 30 AĞUSTOS

    ( İstiklal Marşı Duyulmuyor )

Bir milletin var oluş destanı ve o destana adanmış insanların torunları, bu kadar yorgun olup, bayramları da yorar, sindirir mi? Her ilimizde, kasabamızda kutlandığı gibi Tekirdağ Süleymanpaşa’da da 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ve törenleri yapıldı.

Bilinen resmi törenlerin haricinde neredeyse halk yok gibiydi… Protokol ve karşısında 200–300 kişi, hadi diyelim ki 1000 kişi törenler için sahil tören yerine gelmiş.

Tekirdağ Büyükşehir Bandosu İstiklal Marşı çaldığı halde İstiklal Marşı sözleri bizim bulunduğumuz yerden duyulmadı. Yoksa söylendi de ancak söyleyenler kendileri mi duydular?

Milli bayramlara yeni nesli bırakın, olgun insanları, bayramlara yüreğiyle bağlı insanları dahi çekemezseniz, bunu sadece standart, her yıl birbirinin aynısı şiirlerle, asker ve askeri araçların geçişiyle kutlarım, derseniz; bilin ki bu bayram aynı bizlerin kopuk tarih hafızalarımız gibi kopmuş ve yorulmuştur…

Tören kıtaları nasıl o bilinç, disiplin ve yaptığı işi en iyi şekilde yapıyor, bu iş için hep hazır halde bekliyorsa, tıpkı Milli Bayram törenlerinde de tören kıtası benzeri istiklal marşını gökleri ve yeri inleterek, izleyenlerin iliklerini bile titretecek öğrencilere ihtiyacımız var. Artık, yapay seslenişlere, yapay mırıltılara son verilmelidir. Her okuldan birkaç öğrenci, sadece Milli törenlerde çıkıp marşımızı, denizin ötesine kadar taşıyacak bir yürek, bir solukla okumalıdır…

Her zaman olduğu gibi törenlerde en çok alkışı askerlerimiz ve askeri araçlar geçerken aldı. Bir avuç Tekirdağ insanı, askerini öyle gönlüne katmış, öyle sevmiş ki, en küçük birliği, askeri aracı görür görmez üzerine düşen vazifeyi gönüllü bir şekilde yapıyor.

Deniz polisimizin teknelerle tören yakınlarında yaptığı gösteriler de ilgi görüp alkış aldı. Bu ne demektir? Gençlerimizi çekmek için Milli Bayram törenlerini aksiyonu, sürprizi bol hale getirmeliyiz! Niçin yapmıyoruz? Neden yapamıyoruz?

Kendi törenlerini 10 km öteden gelen Anzaklar yapıyor, dünyaya nam salmış bir bilinç, milli şuur yaratıyorsa; öz ülkemizin, inanılmaz savaşları, fedakârlıkları, oluk oluk akan şehit kanları halen taptaze duruyorken, niçin yapamıyoruz?

 

Görüyorum ki yorulmuş toplumun bayramları da yorgun, bitkin ve sessiz… İstiklal Marşımız bile capcanlı duyulmuyorsa, genç soluklar tarafından tüylerimizi diken diken edecek şekilde okunmuyorsa, her şey yorgun; bayramlarımız da…

Bu yorgunluğun acı, can yakan tarafı ise,1915–1916.1919.1920.1921.1922 de savaşan halkımız, askerimiz yorgun değildi. Ekmeği, silahı, mermisi yetersiz olduğu halde, vatanı İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan bayraklarıyla işgal edildiği zamanlarda bile o şuur, o milli bilinç yorgun değildi…

Ya şimdi? Bu nasıl MİLLİ ŞUUR? Bu nasıl MİLLİ BİLİNÇ? Gençlere arkamızı değil önümüzü dönmenin, halkımızı evlerine değil, bayram yerlerine indirmenin zamanı geldi de geçiyor bile…

Daha çok asker etkinliği, daha çok sivil etkinlikler, iç içe germeli. Askeri bando, mızıka, milli oyunlar, her okulun folklor gösterileri çok kısa da olsa; bizi biz yapacak her şeye dokunmalı; o gün bayram, o gün KURTULUŞ ve ZAFER duygularını hissediyorsak…

 

 

 

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.