
Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, yaptığı yazılı basın açıklamasında; “Ayçiçeğinde ki bu maliyetlerle bu desteklerle ayçiçeği üretiminin artması, üreticimizin rekabet etmesi çok zordur” dedi.
Arslan, şöyle devam etti; “Bölgemizde ekimi sıkıntılarla başlayan Ayçiçek ekim dönemi sonrası beklenen yağmurların yağmaması bitkinin çıkışında seyreklikler ve çıkan bitkiye zarar veren toprakaltı toprak üstü haşeratların Ayçiçek tarlalarında beklenen rekoltenin gerçekleşemeyeceğinin habercisi olmuştur. Bölgemizde başlayan Ayçiçeği hasadı beklenen sezon öncesi tahminlerde bu yıl yağmurların aşırı yağmasıyla Ayçiçek rekolte beklentisi 250 – 350 kg/dekar iken çiftçilerimizle yapmış olduğumuz görüşmelerde başlayan hasatla birlikte kg/dekar Ayçiçek verimlerinin ortalama 150-250 kg/dekar seviyelerinde olduğu anlaşılmıştır. Verim kayıplarına sebep olan faktörlerin başında iklim koşulları, ayçiçeğinin döllenme dönemine rastlayan günlerde sabahları olan sisli hava, sıcak esen rüzgârlardan dolayı ayçiçeğin tabladaki tanelerin tamamının doldurmadığı boş kaldığı, Bazı Ayçiçek ekim alanlarında aşırı yağışlardan ve haşeratlardan kaynaklı tablada meydana gelen çürüklükler verimi olumsuz etkilemiştir. İlimizde yağlık ayçiçeği miktarlarının artırılabilmesinde su önemli faktörlerden biridir, sıkıntılı dönemlerde tek bir sulama ile ayçiçeğinde verim artışı iki katına çıkabilmektedir. Yöremizde bulunan su kaynaklarını modern sulama sistemlerine kavuşturabilirsek sulanan tarım arazi miktarı artırılarak ayçiçeğinde verim artışı sağlanması mümkün olacaktır. Çiftçimiz üretiyor tarlasını ekiyor köylümüz gelirini yerinde elde etmeli, hem ülkesine katma değer oluşturmalı hem de çağın sunduğu bütün imkânlardan faydalanabileceği bir geliri elde etmelidir. Bunun yolu da üretilen ürünün değerinde satılmasından geçiyor. Geçmiş yıllarda avans fiyat açıklayan Trakya birlik yöneticileri, Borsa ve piyasa koşullarına göre kesin alım fiyatını belirliyordu son yıllarda Ayçiçek avans fiyatı yerine ön alım fiyatı belirleyip, ortaklara da önalım fiyatı üzerine kooperatifin yıllık dönem karından kar payı verecekleri vaatlerinde bulunan yöneticiler bugüne kadar bu vaatlerini yerine getirmediğini bütün ortaklar olarak hepimiz biliyoruz. Bu kar payının verilme me sebebi nedir? Bu uygulama ortaklarımızın piyasa koşullarına göre gelir kaybına neden olmaktadır. Geçen yıl 1,720 TL/kg önalım fiyatı açıklayan Trakya birlik bu yıl % 40 yağ oranlı Ayçiçek fiyatını 2,320 kg/TL olarak belirledi. Açıklanan bu fiyat 2018 yılı Ayçiçek fiyatları % 35 gibi artmış gözüküyor. Türkiye ziraat odaları birliği başkanımız Sayın Şemsi Bayraktarın açıklamalarına göre bu yılın Mart ayında ortalama dolar kuru 3,8806 TL idi, bu rakam 17 Ağustos 2018 itibariyle 6,0052 TL ye çıktı. Ülkemiz mart ayında kilogram olarak ithal ettiği ayçiçeğini 1 lira 99 kuruştan ithal edebiliyordu. Ağustos ayındaki döviz kurlarından ithal edilmeye kalkınsa bile ayçiçeğine 3 lira 8 kuruş ödemek zorunda kalacak. Bu şartlarda gerçekler ortada iken 2018 yılı Ayçiçek üretim maliyeti dekara 175 kg verim kilogram 2,320 TL fiyata tekabül etmektedir. Bu hesaplamalara göre sürekli yurtdışındaki Ayçiçek ithalat fiyatları piyasa koşulları üretim maliyetleri gözetilerek fiyat açıklayan Trakya birlik yöneticileri yurtdışından ithal edilen Ayçiçek eşdeğer fiyatlarına göre ortaklarına kar payı verecek mi? Ülkemiz diğer birçok tarımsal ürünlerde olduğu gibi Ayçiçek te dışa bağımlı durumdan kurtulması için mazot, gübre, ilaç, tohum gibi ithal girdilerde çiftçimiz daha fazla desteklenmelidir. Ayçiçeğinde dışa bağımlılığın azaltılması için üretimin desteklenmesi gerekiyor. Ayçiçeğine verilen destek çok yetersiz, Avrupa Birliği’nin de ortalama dekar başına üreticiye 31 Avro destek sağlanırken ülkemizde üreticiye verilen prim desteği kilograma göre 40 kuruş, mazot gübre desteği dekara 23 TL dir. Çiftçimizin temel girdileri arasında olan mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi ithalat ürünlerinin döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte fiyatları da son günlerde %100 oranında artıyor. Ancak çiftçilerimizin ürettiği ürünler aynı oranda artmıyor. Ayçiçeğinde ki bu maliyetlerle bu desteklerle ayçiçeği üretiminin artması, üreticimizin rekabet etmesi çok zordur. Yıllarca uygulanan ithalat politikalarıyla birçok tarım ürününde olduğu gibi ayçiçeğinde de ülkemizin ürettiği potansiyeli değerlendirmek yerine ithalata destek verildi. Bu yıl dövizdeki artış nedeniyle ithalatın yapılması da kendi ürettiğimiz yerli ürünlerden daha pahalıya gelecektir. Bu zor sezonda umarız üretimin önemi anlaşılır ve ithalatı değil üretimi destekleyen politikalar uygulanır. Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk’ün, veciz sözü ile tamamlamak istiyorum; “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.”
Habertrak/Metin Karakuş