“Tekirdağ’daki bir fabrikada çalışan işçinin yemeğinden, kopmuş parmak çıktı.”
Haberin başlığı böyle…
Duyunca, okuyunca tüylerimiz diken diken oldu.
Peki olay nasıl olmuş?
Aşçının biri turşu doğrarken parmağını kesmiş.
Aşçının parmağı kaybolmuş.
Parmak, hastane yerine yemeğin içinde çıkmış.
Olayın özeti böyle.
Bizim için önemi de şu…
Bu on binlerce kişiye yemek dağıtan yemek firmaları denetleniyor mu?
Onun merakı içindeyiz.
Denetleniyorsa ne aralıkta denetleniyor.
Pandemi kurallarına uyuyorlar mı?
Yoksa baştan sağma mı denetim gerçekleştiriliyor.
Yemekten de parmak çıkar mı?
Böylesi umursamazlık olur mu?
Yanlışlıkla olsa tamam.
Ama parmak kopmuş.
Hastaneye kadar olay yansımış.
Çalışma Bakanlığı, bu iş kazasına el attı mı acaba?
Bu olayın ilk olmasını temenni ediyoruz.
ÖRNEK ÇAY OCAĞI…
Tekirdağ’da birçok çay ocağı ve buna benzer cafeler var.
Onlardan birisi de eski bir futbolcumuzun.
Tekirdağspor’da uzun yıllar golleriyle öne çıkan bir isim, buraya renk vermiş.
Adını da attığı gollerle uyumlu olarak “CAFE GOL” olarak belirlemiş.
Örnek bir cafe olarak gözümüze çarptı.
Tertemiz, pırıl pırıl…
Sanki bir eczane gibi!
Tekirdağspor’un eski futbolcularından Zeki Demirkıran’ın mekanına uğradık.
Ev yapımı şahane limonatasını içtik.
Fotoğraflar ve anılarla donatılmış mekanını gezdik.
Her yerde bir anının yaşatıldığını gördük.
Muratlı Caddesi’ndeki ilk iş merkezindeki Taşçı İş Hanı’ndaki 3.Noter’in hemen yanındaki bu cafe gol’ün görülmesini isteriz.
Hayırlı uğurlu olsun…
Zeki kardeşimizin adına yakışır bir mekan olmuş.
