DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

KİTAP TUTKUNLARININ DOSTU SAHAFLAR

Yayın Tarihi: 16 Mayıs 2024 | Son Güncelleme :

16 Mayıs 2024 - 12:56

KİTAP TUTKUNLARININ DOSTU SAHAFLAR

Okurlarımın arasından birçok kişinin, düzenli kitap
okuduğunu düşünüyorum. Kitap okumanın faydaları,
saymakla bitmiyor. Kitap okumayı, hepimizin yapması
gereken gerekli bir aktivite olarak görüyorum. Düzenli kitap
okuyorsanız, okuduğunuz kitapların sayısı günden güne
artıyor demektir. Bu iyi bir şey ancak kötü bir yanı bulunuyor;
kitaplarınız arttıkça cebinizdeki para azalıyor.

Birkaç yıl öncesine kadar, kitaplara ayırdığımız bütçe çok
fazla değildi. Genellikle istediğimiz kitapları, fiyatlarını
düşünmeden alıyorduk. Birkaç yıl içinde kitap seçme
kriterlerimize, kitapların fiyatları da eklendi. Bazılarımız,
kitapları almadan önce fiyatına bakıyor. Bazılarımız ise,
beğendiği kitabı seçtikten sonra fiyatına bakıyor, pahalı geldiği
için tekrardan rafa koyuyor.


Kitapların pahalı olması, önümüze büyük bir engel
çıkartıyor. Bende dâhil olmak üzere birçoğumuzun; nadir
bulundukları veya pahalı oldukları için alamadığı kitaplar
bulunuyor. Özellikle öğrenciler, aylarca para biriktirip
‘hayalindeki kitabı’ satın alıyor. Evet öğrenciler, (Hele ki
yabancı kitapları sevenler.) büyüklerinin ev almayı, araba
almayı, belki de evlenmeyi hayal ettiği yaşlarda; kitap almayı
hayal ediyor. Durum böyle olunca, kullanılmamış kitaplardan
kat kat daha ucuz olan ikinci el kitaplara ilgi artıyor. İkinci el

kitaplar, genellikle çevrimiçi satış siteleri üzerinden satın
alınıyor.

Kitap alışverişlerinin yapılması güzel bir şey ancak
internet üzerinden alışveriş yapmanın zorluklarını
beraberinde getiriyor. Bu sorunun tek bir çaresi var, ikinci el
kitapları ikinci el kitap satan dükkânlardan almak. Böyle
anlattığımda, ikinci el kitap satan dükkân diye bir şey
olmadığını düşünebilirsiniz ancak yanılırsınız. Şehrimizde ve
dünyanın birçok noktasında, ikinci el kitap satan dükkânlar
bulunuyor. Hatta bu dükkânların bir ismi var ‘sahaf’. İkinci el
veya eski kitapları satan yerlere, sahaf deniliyor. Bu yazımda
da sizlere, bana göre şehrimizdeki en iyi sahaftan
bahsedeceğim.


Konuya girmeden önce, ikinci el kitaplar hakkındaki
yaygın önyargıları ve yanılgıları düzeltmek istiyorum. İlk
olarak, ikinci el kitapların yazarlara zarar verdiğini
düşünülüyor. Sebebi ise, ikinci el kitap satışlarının, yayınevinin
istatistiklerindeki kitap satışlarını etkilemediği için yazarı ve
kitabı değersizleştirdiği düşüncesi. Bu çok büyük bir yanılgı,
kitapların değerini asla ama asla satış rakamları belirlemez.

Kitapların okunması, halk tarafından benimsenmesi,
kalıcı olması, bir grafikteki birkaç rakamdan daha önemlidir.
Ünlü yazarlar da aynı şekilde düşünmektedir. Tarih boyunca
birçok yazar, kendi yazdığı kitapları kütüphanelere

bağışlamıştır. Bu kitaplar kütüphanelerde, satış rakamlarını
arttırmadan okunmuş ve halk tarafından da benimsenmiştir.
Nice yazarlar ‘çok satan’ kitap yazmadan, usta yazar veya
öncü olabilmişler, mihenk taşı denilebilecek kitaplar
yazmışlardır.

İkinci el kitapların üzerinde olan başka bir yanlış bilgi ise,
kullanılmış kitaplar zamanla sarardığı için rafınızdaki bütün
kitapları sarartacağı düşüncesi. Bu iddia, kısmen doğru
olmasına rağmen kitapları sarartan birçok etken bulunuyor.
Ayrıca acı bir gerçeği sizlerle paylaşmam lazım, kitaplarınız
zaman geçtikçe sararacak. Bunun bir çözümü yok, sadece
sararacağı süreyi uzatabilirsiniz ancak engelleyemezsiniz.


Bahsettiğim nedenler ve daha birçok nedenden ötürü
günümüzde, sahaflardan kullanılmış kitaplar almak çok
mantıklı. Hele ki, kitap satışlarının tekelleştiği bu devirde niş
bir kitlenin kitaplarını seviyorsanız, mutlaka bir sahafa
uğramanızı öneririm. Avukatlar Sokağı’ndaki (Diğer ismi,
İbrahim Efendi Sokağı) Kevser Pasajı’nda bulunan Eskici
FKitabevi adlı sahaf dükkânında, kullanılmamış kitap satan ve
ülkemizin birçok noktasında mağazası bulunan bir markadan
daha çok çeşitte kitaplar bulunmakta. Büyük mağazalar, süslü
raflar, pazarlama, reklamcılık, indirimler, kampanyalar ve
temiz kitaplar ile göz boyuyor ancak bu tür mağazalarda ‘çok
satan’ kitaplar dışında pek fazla kitap bulunmuyor.

Kendi gözlemlerime göre Eskici Kitabevi’nde; siyasi
kitaplar, anı kitapları, kült eserler, dergi ve çizgi roman,
yabancı dil kitaplar, eski dönemlerde basılan veya basımı sona
ermiş kitaplar, Sabahattin Ali’den Tevfik Fikret’e kadar uzanan
çeşit çeşit romanlar ve test kitapları, büyük mağazalara
kıyasla daha çok ve daha ucuza bulunuyor. Okurlarım
arasında popüler olduğunu düşündüğüm, bu türlerden
kitapları büyük mağazalardan almak (Yahut bulamayıp
alamamak) yerine Eskici Kitabevi’nden çok daha ucuza alarak
cebinizi refaha kavuşturabilirsiniz.

Çay içecek paraya, kitap almak istiyorsanız; Eskici
Kitabevi’nde takas imkânınız da bulunmakta. Eskici
Kitabevi’nde bir kitaba karşılık, bir kitap ve cüzi miktarda bir
ücret ödeyerek takas yapabilirsiniz. Doğru tabirle, Eskici
Kitabevi sayesinde, bir kitap ile bir kitabevine sahip
olabilirsiniz.

Kuru laf, biz gazeteciler için çok önemli ancak keseniz için
pek bir şey ifade etmiyor. Bu yüzden sayılarla örnekler
vereceğim sizlere; Eskici Kitabevi’nden, yeni kitaplardan çok
daha ucuz fiyatlara istediğiniz kitabı satın alabilirsiniz.
Kitapların, türlerine ve nadirliklerine göre daha ucuz veya
pahalıları bulunmasına rağmen; nadir bir kitap almıyorsanız
alacağınız kitabın fiyatı, restoranlarda bir öğlen yemeğinin
fiyatının altında olacaktır. Benim, Eskici Kitabevi’nden satın
aldığım en pahalı kitap 60TL. Bu rakama bırakın yemeği,
gaddar bir kahve firmasından içecek alamazsınız. Merak

edenler için aldığım kitap, İsveççe bir kitap olan “tecken &
tydning” isimli kitap. Genellikle, 40TL’ye istediğim kitabı
bulabiliyorum. Yazımın üst kısımlarında bahsettiğim, büyük
mağazaların birçoğundan 40TL ile alabileceğiniz bir kitap yok.
Kitap ayraçları ise 15TL’den başlıyor ve 3 rakamlı fiyatlara
kadar ulaşıyor. Büyük bir mağazada, 24 sayfalık bir çizgi
romana 57TL istendiğini gördüm. Kısacası, günümüz fiyatları
göze alındığında ikinci el kitaplar, akıl ve cep kârı bir alternatif.

Fiyatlar böyle olunca, okuduğu kitapları elinde tutmayı
sevenler için ikinci el kitaplar, çok cazip bir seçenek. Kesenizi
zorlamadan, rahatlıkla kitaplığınızı doldurabilirsiniz. Alım
gücümüzün git gide düştüğü şu zamanlarda, holdingler ve
takım elbiseli zenginler tarafından yönetilen mağazaları
zengin etmek yerine; bu toprakların yerel esnafı desteklemek,
hem bizim için, hem ülkemizin refahı için, hem de ekonomik
sıkıntılar ve haksız rekabet ortamında yok olmaya yüz tutmuş
esnaflarımız için çok daha hoş olacaktır.

Eskici Kitabevi’ne uğramak sizin içinde bir değişiklik
olacaktır, belki hayatınız boyu devam edecek bir değişiklik.
Eskici Kitabevi ile mağazalar arasındaki son fark, mekânların
sosyal durumları. Büyük mağazalar, genellikle daha büyük
alışveriş merkezlerinde bulunuyor. Büyük kitap mağazası,
süslenmiş, etrafı reklamlarla dolu, kitap dışında pek çok şey
daha satmakta. Tasarlanma amacı, size mümkün olduğunca
fazla ürün satmak. Ürünü sattıktan sonra da, yeni müşterilerin
hızlıca gelmesini ve sizin bir daha dönmenizi sağlamak için, iyi

bir deneyim aldığınız hissini vermek. Kısacası, büyük
mağazada fazla vakit geçirmeden, çok ürün satın alıyor ve
işinizi hallettikten sonra da hemen gidiyorsunuz. Eskici
Kitabevi’nde ise, durumlar çok farklı. Kitap ararken,
Kitabevi’nin sahibi ve yıllardır çalışanı olan Ali ağabey ile çay
içip, sohbet edebilir, dükkanında kitap bile okuyabilirsiniz.

Büyük mağazalardaki müşteri hizmetinin, berbat
olduğunu iddia etmiyorum, yanlış anlaşılmak istemem. Kaldı
ki, büyük mağazaların çalışanları da sizlere gayet ilgili
davranıyor. Büyük mağazalarda, büyük mağazaların yapısı
gereği; çalışanlar ile çay içip, tavla oynayarak, sohbet etmeniz
imkânsız. Bu yüzden, büyük mağazaların konseptini
sevmiyorum. Çoğu mağaza, halkın kendini ifade edebilmesini
ve esnaf kültürümüzü zedeliyor. Mağazalar ile dükkânlar
arasındaki farkı daha iyi anlamak isterseniz; 1990 yılında
Ferhan Şensoy’un da oynadığı Ortaoyunculardan, ‘Kahraman
Bakkal Süpermarkete Karşı’ oyununu öneririm.


Son olarak; sizlere, her zaman kullanılmış kitap alın
demiyorum veya yeni kitapları almayın demiyorum. Aradaki
dengeyi iyi kurmamız gerekli, esnaflarımıza sahip çıkmalıyız.
Büyük mağazalar, fiyatlarını gereksiz yere arttırdığında, kitap
alacak başka bir seçeneğimizin olması gerekli. Holdinglerin
bizi ezmesine izin vermemeliyiz. Kitap almak için tek
seçeneğin holdinglere bağlı mağazalar olmaması gerekli.
Holdingler, hiçbir zaman bize bir kıyak geçmeyecek, işimize
yarayacak bir şey yapmayacak. Onların, tek amacı kar etmek.

Yerel esnafımız ise, öğrenciler için gerektiğinde inisiyatif
gösterebilir, yazar buluşmaları ve küçük yazarları desteklerken
kar amacı gütmeden iş yapabilir. Kısacası büyük mağazalar,
holdinglerin ve pazarlama şirketlerinin dostudur. Sahaflar ise,
biz halkın ve cebimizin dostudur.

Gerektiğinde kar etmeyi arka plana atabilen, halimizden
anlayan, bizim çektiğimiz sıkıntıları çeken, her zaman en iyisi
ve en yenisi olmak yerine insanların işlerini görmeyi ön plana
koyan, çok kazanamayan ancak çok çalışan yerel esnafımıza
sahip çıkalım. Esnafımızın ve halkın, yüzünün güldüğü günleri
görme umudu ile!


YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.