GENEL SEKRETER TAMER DODURKA KONUŞAMADI!
————————————————————————-
Büyükşehir Belediyesi Tarihi Beş Evler Sosyal Tesislerinde önemli bir etkinlik daha gerçekleştirdi. Yalan Avcılığı ve Algı Yönetimi, isimli söyleyişi ve imza etkinliği.
Katılımcılar; Sefer Darıcı ve Emrah Akçay. Konular değerli! Milletlerin tüketim, tükenme yolculuklarında alacakları önlemler üzerine yapılan bir hazırlık. Bana yansıyan ise; ne şiş yandı, ne kebap!
Düzenleme çabaları, katılımcıların niyetleri; değerli buluyorum. Söyleyemediklerini, bu işin kemirilmiş olan toplumumuzun değerlerinin, üzerinde oynanan, siyaset arenasına çevrilen eğitim sistemimizin bizi açık, korumasız bir gençlik yaratmamıza zemin hazırladığını söyleyemedik, anlatamadık…
Bizim halkımızın güzel sözleri vardır; Kötünün İyisi! Evet, hiç yoktan iyidir! Misali de yerinde… Bir genç söz aldı. Üniversite yüksek lisans öğrencisi; Çayhan, şu soruyu sordu;
“ Sevgili büyüklerim, sizlerden özür dileyerek şu soruyu sormak veya ilave etmek istiyorum. Sanat, sanatsız kalan millet…” Mustafa Kemal’in sözcünü hatırlattı.
Yerinde bir hatırlatış! Hiçbir kayıp hemencecik oluşmuyor; hele hele yüzyıllar sürmüşse öğretilerin, geleneklerin, genlerin gelişimi; onları kemirmek içinde çokça çalışmak gerekiyor. Yazarımız Sefer Darıcı ve İletişim Uzmanı Emrah Akçay, bu konuda uyandırma, uyarma söyleyişimi yapmaya çalıştılar…
En sonunda bu söyleyişime katkı veren Büyük Şehir Yardımcısı Prof. Dr.Hazim Tamer Dodurka söz alma ihtiyacı duydu. Çok da yerinde bir konuşma yapmak istedi. Fakat! Fakat konuşması bedava verilen kitaplara, bedava koşan insanların karmaşasında kaybolup gitti…
Bu yüzden organizasyonların önemi çok büyük! Onları yönetecek insanların görgüsü, bilgisi, bir sanatçı titizliğinde olmak zorunda.
Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Tamer Dodurka, sesi duyulsaydı bize anlatacağı şeyler şunlardı; ilimi,mantığı,sanatı,Cumhuriyetin felsefesine dokunursanız;çok şeyleri kaybedersiniz. Reklâmların da, algımızı etki altına alan kötülüklerin de karşısında duramaz; zayıflarsınız; zayıf düşürülürsünüz, düşünceleri kaybolup gitti; bedava anlayışın bedava düşünceleri içinde…
SAYIN EKREM EŞKİNAT’IN POPÜLERLİĞİ
———————————————————-
Ekrem Eşkinat’ın tam manasıyla politik ve kurumsal alanda sahneye çıkışı yaklaşık dört yıl önceye rastlıyor. Halkın tamamının oyunu almasa da önemli bir oyla Süleymanpaşa’nın Belediye Başkanı seçildi.
Seçildiği günden beri bir köşe kapmaca içinde; Eşkinat, bilmecesi, gizemi oluştu, oluşmaya da devam edecek.
Ekrem Eşkinat’ın zekâsı, kıvraklığı, öncelikleri, özgüveni oldukça yerinde ve insanlarımızı etkileyen tarafı… İş vefaya gelince, Eşkinat’ı çok yakından tanıyıp da hayal kırıklığı yaşayanlar da var. Bizim insanımızın beklentileri oldukça duygusal ve şahsi olduğu için bunu da normal ve doğal bir kırıklık olarak görüyorum.
Üzerinde durmak istediğim şey; Eşkinat’ıp popülerliği nereden doğdu? Sanata ve sanatçıya verdiği önemden mi? Her yıl düzenli olarak düzenlediği konserler, heykel sanatına verdiği destek; şehrimizin bugüne kadar görmediği kadar heykeli bir arada görmesi? Mutlukent Projeleriyle halkı ciddi bir şekilde önemsiyor görünmesi?
Hepsini önemli ve değerli buluyorum. Aynı zamanda popülerliğinin bütün bu gelişmeler yanında ciddi bir öneminin, büyüklüğünün de olmadığını söylemeliyim. Neden mi? Az önce saydığım sanatsal yatırımlar; halkın ciddi manada çok azına hitap ediyor. Bir politikacı olarak çok önemli kısmının geride kalması, şehrin önceliği olan; sanat olaylarını öne çıkarması; çok önemli bir tercih ve cesaret işi…
Sanata, sanatçıya verdiği desteği önemli buluyorum. Bulmam, halen onun çoğulun yanında olduğunu fark ettiği anlamına gelmiyor. Çünkü sahil Mutlukent Projesi çöktü… Çalışanı tüm kış boyunca donduğu gibi; orayı kullanan şehir insanı da; o koli balarda dondu durdu…
Çekirdeğe yasak getirdiği gibi; Olgun Karta da sahil şubesinde yasak getirdi. Var olan tuvaletleri kaldırdı. Tuvaletler paralı olduğu gibi; belirli saatte kapanması; oraya inan orta halli ve daha alt kademede insanı inmez hale getirdi.
Aynı zamanda, bu kadar sanatçı düşkünü olan Eşkinat, yerel sanatçılara sırtını dönmüşe benziyor. Tanıdıklara bir soru, küçük bir anket anlamına gelen bir soru sordum; Sayın Ekrem Eşkinat bu kadar popüler de; bağımsız aday olsa; yüzde kaç oy alır? Dediğimde; büyük çoğunluk yüzdelik bile veremedi…
Bu durumda popüler olan; partinin kendisi olmuyor mu? Arkasından partiyi çekerseniz; Sayın Eşkinat; eczana dünyasına; ilaçların o kokulu, boğucu havasına dönme mecburiyetinde kalmaz mı?
İlla popüler olacaksa; Süleymanpaşa insanının, sanatçısının tümüne hitap etmeli; etmek zorunda…
