UÇMAKDERE YİNE 10 NUMARA, YA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ?
——————————————————————————————–
Uçmakdere kendi alevini, kendi küllerini karıştırarak yaktı. Büyük şehrin katkılarını yok saymamız mümkün değil. Büyükşehir Belediyesine soracağımız soru çok. Bütün sorular, kendi gerekli olan zamanında hep sorulacak olsa bile; Uçmakdere insanı, kendi turizm, kültür inşaatına başladı.
Oysa Büyükşehir bu bölgeyi öncü bölge saymış, buna rağmen kendi projelerini bir türlü yaşamın içine geçiremedi. Buranın en büyük eksiği olan butik oteller, müzeler, tarihi evlerin, inanç mekânlarının onarılması, bir başka bahara kalmışa benziyor.
Yöre esnafı; yani küçük esnaf, hizmet ile kazancın kokusunu çoktan aldı. Gelişen hareketi gördü ve kendi kabuğunu nihayet çatlattı. Gözleme, çay, yörede yetişen baharat, zeytin, zeytinyağı, diğer yörelerin katkıları olan şarapla bütünleşti…
Günlük turizmin hareketini tetikleyenlerden birisi ise yamaç paraşüt etkinlikleri! Diğeri, Şarköy, Mürefte,Hoşköy’ün turizme olan destekleri…
Büyükşehir Belediyemiz, burada ki en önemli alanları; uyuyan tarihi de harekete geçirmek için; bu şanlı göreve dört yıl önce soyundu. Ortada ne var? Görmek için büyüteç kullanmak lazım. Yeniköy, Uçmakdere, Gaziköy, Güzelköy; yakılacak ateşi bekliyorlar.
Bir ateş vermek bu kadar zor mudur? Uçmakdere nihayet kendi ateşini kendi yaktı. Şimdi küllerini karıştırıyor.
Buraya gelecek butik oteller, yani yörede ki evlerin onarılmasıyla kazanılacak bu turizm abideleri, balon, at, yürüyüş turizmiyle de acilen desteklenmesi gerekiyor.
Bir güzellik; yaratıcının milyonlarca yılda bir nakış gibi dokuduğu tepeler, vadiler ve deniz; içinde saklı, gizli, üzeri zamanın çamurlarıyla örtülü tarihi de yok saymadan ortaya çıkartılacak!
Ne zaman? Niçin acele edilmez? Bu kadar önemli; göçü tersine çevirecek, yöremizi şenlendirecek, yöre insanımızı zengin, mutlu, huzurlu kılacak ve doğayı zehirlemeyecek bir kazanç yöntemi…
BU VALİ KİMDİR?
——————————–
Yukarıda ki çalışmamın içinde de geçtiği gibi; şehrimizin İstanbul girişinde ki ormanı bizzat kendi katkılarıyla diktiren, bu ormanın dikilmesinde her sabah oraya giden ve aynı zamanda şehrimizin büyük, gösterişli basamaklarını yaptıran valimizin ismini bilen de hatırlayan da yok.
O dönemin yaşlılarıyla konuştum; evet hayal meyal valinin çalışmalarını hatırlıyorlar ama ismini hatırlayan yok. Valiliğin basın bölümüne telefon açtım; geçmiş dönemlerin valilerinin çalışmalarını anlatan arşiv var mı? Diye sordun; yoktur, yanıtını aldım.
Bu valimiz, yaşıyor mu bilmiyorum. Ama yaşıyor veya yaşamıyor olsa da; bu şehre büyük katkılar yapmıştır. Her türlü onurlandırma çeşidiyle, heykeli dikilerek, ismi okullara, caddelere verilerek hatırlanmalı ve yeni kuşaklara tanıtılmalıdır…
