RÜSTEM PAŞA ÇARŞISI AĞIR AĞIR TÜKENİYOR
————————————————————-
Neredeyse 500 yıllık bir tarihin ruhunu taşıyan, dönemin valisi tarafından tekrar eski projesine göre inşa edilen Rüstem Paşa Çarşısı kan kaybetmeye devam ediyor.
Tarihe, ananelere yabancılaşmanın sancısını her millet gibi bizde çekiyoruz. Geçmiş ile bağlarımızı daha da arttırmak varken, savurgan bir tüketim mantığıyla kentimizin geçmişiyle bugününü birleştirip daha yaşanır, daha huzurlu ve zengin bir şehri özlemiyle umutlarımız hep yarınlara kalıyor.
Rüstem Paşa Çarşısı; daha doğrusu Rüstem Paşa Külliyesinin bir parçasının temsilcisi, sembolik de olsa, manevi bütünleyicisi olan bu tür yerler; turizmin gelişmesinde, halkın sosyal hayatın içinde daha da etkin, kalıcı olmasına katkı sağlarlar.
Ya Tekirdağ Rüstem Paşa Çarşısı? Daha önce Özel İdarenin sorumluluk alanı içinde yol almaya çalışırken, sonra Büyükşehir Belediyesine devredildi. Tam da Büyükşehir Belediyesinin Turizm de kalkınma felsefesine uygun yapı; yapılar topluluğunun bir parçası olacak bu yerde; iş yapmaya çalışan küçük esnaf zorlanıyor…
Sorunlarını tespit eden yok… Yöneticiler, memurlar; sanki bu yer yokmuşçasına; esnafı kaderine bırakmışlar. Esnafın önceliği; ISINMA!
Bütün Tekirdağ doğalgaz imkânına kavuşmuşken; şehrin merkezinde, turizmin kalkınma projelerinin kalbinde olan bu yere bir türlü doğalgaz bağlama hazırlığı yapılmıyor.
Kadir Başkanın koşusu büyük! Herkes biliyor… Bu büyük koşu içerisinde RÜSTEM PAŞA ÇARŞISININ önemi de büyük! Buna dikkat çekmek istedim…
Burada bir tek dükkânın dahi boş kalmaması, yeni kiraya verilecek yerlerin şehrin sosyal, kültürel, turizm hayatına nasıl katkı vereceği dahi hassa bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
TÜRK ve YAHUDİ MEZARLIĞI İÇİN ENDİŞELERİM VAR
————————————————————
Tekirdağ’ın eski mezarlıkları, tıpkı eski-tarihi çeşmeleri gibi yok olmanın, yok edilmenin eşiğine gelmiş durumda.
Ciddi emekleri, değerli geçmişi temsil eden bir daha yerine konulmayacak bu hatıraları niçin görmüyoruz?
Israrla sormak istiyorum; İl Kültür Müdürlüğü, anlı şanlı sivil topluluklarımız ve belediyelerimiz; bunca yeni proje var ederken, var olmuş, ciddi öneme sahip; Türk, Osmanlı ve Yahudi Mezarlarının son kalıntılarını koruma ve KOLLAMAK adına neler yapıyor?
Özellikle yakın zaman içinde taşınacak Emniyet Binasının güvenlik çemberi mezarlıkların yanından kalkınca; ilk saldırıya uğrayacak yerlerden birisi YAHUDİ MEZARLIĞI olacak… Hemen yanında ki Türk Osmanlı Mezarlığı da payını alacağı kesin…
İster Tür Osmanlı Mezarları, isterse Yahudi mezarları olsun; hepsi bu şehrin insanlarının manevi kalıntılarının bulunduğu kutsal alanlardır.
Bizlere;21.yüzyıla tanıklık eden, bili deryası, teknoloji baş döndürücülüğü içinde bulunan bizlere EMANET kalmışken; niçin bu görmezlik?
Burada, basına düşen kamusal sorumluluğu yerine getiriyorum. Esefle uyarıyorum; bu alanda ki yetkililerin sorumluluğu büyük… Bu tükenişe, yağmaya göz yummayın. Emniyet Müdürlüğümüz buradan taşınınca; özellikle defineci adı altında bir sürü insan; bu güzel mezarları tuzla buz edecektir…
Korumanın, kollamanın şanına tam da bu zamanda; insanlık oradan oraya göç eder, ettirilirken yapmak; Türk insanının manevi, maddi İTİBARINA çok önemli katkılar yapacaktır; buna inanıyor ve yetkilileri üzüntü içinde göreve davet ediyorum.
