
Teknoloji, insanlığın gelişmesinde önemli rol üstlensede; herkes teknolojinin güzelliklerine erişemiyor. Türkiye’de pazarlanan yüksek hızlı internetle, şehirlerdeki günlük kullanıcıların eriştiği internet hızları arasında uçurum var. Artık neredeyse hiçbir şekilde altyapı yatırımları yapmanın karlı olmadığı kırsalbölgelerde, teknolojiye erişmek çok daha zor. 2021’de OECD tarafından yapılan bir araştırmada elde edilen verilere göre, ülkemizde hala 4 evden 1’i sabit internete erişemiyor.QR kodlu kitapların satıldığı ülkede telefonu olmayan öğrenciler, depreme dayanıklı olmayan mobil altyapısı… Hepsi, teknolojinin ve dijital dönüşümün ülkemizde aceleye getirildiğini gösteriyor.
Covid-19 salgını, bu açığıülkemizin suratına tokat gibi vurdu. Uzaktan eğitimde, 6 milyon öğrenci EBA’ya erişemedi. Dijital becerisi ve imkânı olanlar evden ders çalışırken, ne internete ne de EBA TV’ye erişme imkanı olan çocuklar derslerinden geri kaldı. Ek olarak, Covid-19 döneminde ülkemizdeki her üç çocuktan birinin bilgisayarı bile yoktu. (kaynak: www.ekmekvegul.net)
Çözüm, adil ve sosyal devlet anlayışına uyan bir dijital gelecek inşa etmek. Ya da bilişimi, teknolojinin güzelliklerini aceleye getirmeden herkese erişilebilir bir şekilde dağıtmak. Covid-19 ve diğer olaylarda yapılan hatalardan ve yapılmayan eksikliklerden ders alıp, geleceğimiz için şimdi hatalarımızı telafi etmek. Köylere internet, yaşlılara ücretsiz dijital dersler, fakir ailelere devlet tarafından verilen teknolojik gereçler, zorunlu bilişim derslerinin kapsamının arttırılması… Yapmak isteyene iş çok.
10-15 yıl öncesi, teknolojiden faydalanmak istememek ‘kabul edilebilir’ bir tercihti. Küba, Bharat(Hindistan), Çin, Nijerya, Etiyopya gibi bazı ülkelerin yönetimleri, insanların internete erişmesini bilerek geç bıraktı. Altyapılarını, yeterince güçlendirmeden dijital dönüşüme geçmek istemediler. Bahsettiğim ülkelerin birçoğu internetin bir zorunluluk olmadığı yıllarda yavaş ama emin adımlar attılar ancakbazıları, hala dijital dönüşümünü tamamlamadı.
Maalesef ki teknoloji, ülkeleri beklemiyor. Günümüzde internet, hemen hemen herkesin yaşamını idame ettirmesi için bir ihtiyaç. Belki zorunlu değil ancak yaşamımızdaki birçok işlemde, teknolojiyi kullanmak zorundayız. Bu yüzden, dijital dönüşümü bekletmek artık mantıklı bir seçenek değil.
Unutmayın, teknoloji ancak herkes erişebildiğinde bir nimettir. Herkes teknolojiye erişebilirse, toplumca modern olabiliriz. Bilişim konularında kendimizi bilinçlendirmeli, son teknolojide marka takıntısına kapılmadan kendimizi güncellemeliyiz. Yetkililerin, dijital dönüşüme ayak uydurması için sesimizi çıkarmalıyız. Aksi takdirde, dijital çağın nimetleri bir avuç insanın elinde kalır. Geri kalanımız ise, sosyal medyada dolaşmayı teknolojinin en gelişmiş hali sanırız.