
Diğer bir ifadeyle Allah Teala hangi kullarını sever? Allah’ın sevdiği kul olduğumuzu nasıl anlarız?
Cenâb-ı Hak, insan nesline diğer mahlûkâttan çok farklı ikramlarda bulunmuştur. Çünkü O, kullarını çok sevmekte ve onlara çok merhamet etmektedir. Etrâfımızda her an temâşâ edip hayranlıkla seyrettiğimiz binbir türlü sanat hârikaları, O’nun kudretinin tecellîleri, âdeta birer muhabbet mektubu gibi bizlere sergi edilmekte, ikrâm edilmektedir.
Âyet-i kerîmedeilgili olarak şöyle buyrulur:
“O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lûtuf olmak üzere) size emrinize âmâde kılmıştır. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (el-Câsiye, 13)
ALLAH KULLARINI SEVER Mİ?
Âyet -i kerîmelerde ve aşağıdaki ayette Cenâb-ı Hakk’ın mü’min kullarını sevdiği şöyle ifâde edilir:
“…Allah onları sever, onlar da Allâh’ı severler…” (el-Mâide, 54)
“Allah Teâlâ kullarına çok şefkatli ve merhametlidir.” (el-Bakara, 207; Âl-i İmrân, 30)
ALLAH’IN SEVDİĞİ KULLARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR
Yüce Rabb’imizpek çok ayetteçeşitli vesîlelerle kullarına olan muhabbetini ifâde buyururken;
İhsân sahiplerini[1],Çok tevbe edenleri, Çok temizlenenleri[2], Takvâ sahiplerini[3],Sabredenleri[4],
Tevekkül edenleri[5], Adil davrananları[6]… sevdiğini beyan eder.
Peygamber Efendimiz de Cenâb-ı Hakk’ın;
Rıfkla, yumuşaklıkla muâmele eden[7], Takvâ sahibi, gönül zengini, kendisini ibâdete verip şan ve şöhretten uzak duran, nefsinin ıslâhı ile meşgul olan[8],Hayâ sahibi[9],Hayır ehli, itaatkâr, iyi ve mütevâzı[10] kullarını sevdiğini haber verirler.
RABBİMİZ KULLARINI SEVMEK İÇİN PEK ÇOK SEBEPLER HALKETMİŞTİR.
Yine Cenâb-ı Hak;
Dilencilik ve haram kazançtan kaçınan[11],Ehlini geçindirmek için çalışıp kazanan[12],
Helâl peşinde koşmaktan yorulan[13],Dünyaya karşı zâhid davranan[14],
Bir şey satarken, alırken, borcunu öderken ve borcunu isterken müsâmaha gösteren[15],
Farz ve nâfile ibadetlerle kendisine yaklaşan[16],İşini en güzel yapan[17],İnsanlara faydalı olan[18],
Cömert[19],Duâda ısrar eden[20],Allah için birbirini seven, ziyaretleşen, dost ve akrabalarıyla iyi geçinen[21]… fazîlet ehli(erdemli) kullarına muhabbetle muâmele etmektedir.
Demek ki Cenâb-ı Hak, kullarını sevmek için pek çok sebepler halketmiştir. Bir vesileyle de olsa onları muhabbet ve merhamet deryasına daldırmaktadır.
Zâten O’nun güzel isimlerinden biri de el-Vedûd’dur. Yani Oçok çok seven ve çok sevilen demektir.
İşte Cenâb-ı Hakk’ın, insanları en güzel şekilde yaratması, her türlü nîmetilûtfetmesi, günahlarını hep affetmesi ve cezâlarını tehir ederek tevbe etmelerine fırsat vermesi… onları çok sevdiğinin en açık delîllerindendir.
Yine bu muhabbet ve merhametin bir tezâhürü olarak Yüce Rabb’imiz, insanlara dünya ve âhirette neyin faydalı ve neyin zararlı olduğunu bütün tafsîlâtıyla beyan etmiştir. İnsana lûtfedilen en büyük nîmet de budur.
PEKİ RABBİMİZİN BİZ KULLARINDAN İSTEDİĞİ NEDİR?
Yukarıda geçen ayetlerde ve peygamberimizin tavsiyelerindeki emir ve yasaklara biz kullarının riâyet ederek kendisine dost olmalarını, kullarının O’nun sevdiği kullardan olmalarını ve neticede ahirette böyleleri için hazırladığı cennetlere girmeye hak kazanmalarını ve bu dünyamızı da bir nevi cennete dönüştürmelerini istemektedir.Ne mutlu işte bu sevilen kulların vasıflarıyla vasıflanıp öbür dünyada makamını cennet bu dünyada yaşantısını cennet gibi güzel edenlere.
İbrahim Yakut İl Vaizi
Dipnotlar:
[1] el-Bakara, 195. [2] el-Bakara, 222. [3] Âl-i İmrân, 76. [4] Âl-i İmrân, 146. [5] Âl-i İmrân, 159. [6] el-Mâide, 42. [7] Buhârî, Edeb, 35. [8] Müslim, Zühd, 11. [9] EbûDâvûd, Hammâm, 1/4012. [10] İbn-i Mâce, Fiten, 16. [11] İbn-i Mâce, Zühd, 5. [12] Deylemî, Müsned, I, 155. [13] Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 65. [14] İbn-i Mâce, Zühd, 1. [15] Muvatta’, Büyû, 46. [16] Buhârî, Rikâk, 38; İbn-i Mâce, Fiten, 16. [17] Deylemî, Müsned, I, 157. [18] Heysemî, VIII, 191. [19] Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 60. [20] Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 65. [21] Ahmed, V, 229.