Tekirdağ’ın en eski mezarlıklarından birisi. Bu şehir içinde yaşamış, emek harcayıp; anılar, eserler, nesiller yaratmış atalarımız orada yatıyor. Sadece otlarının kesilmesini mezarlık hizmeti kabul edenlere sesleniyorum:
—Tekirdağ Eski Şehir Mezarlığı birilerinin eğlence yeri mi? Buraya düzenli bakım yapmak, burasını bakıp kollamak, perişan haldeki mezar taşlarını derleyip toparlamak zor bir iş mi? Sizlerin yasalarla sabitlenen, desteklenen görevlerinizden değil mi?
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi Başkanı, bizzat mezarlıklarımızı geziyor musunuz? Özellikle eski şehir mezarlığımızda tarihsel, mimari öneme sahip mezar taşları etrafa dağılmış, bunlar için bir düzen ve bu değerleri-eserleri kayıt altına almayı düşünüyor musunuz?
Sayın Mezarlıklar Dairesi Başkanı, özellikle İstanbul yolundaki Eski Şehir Mezarlığı, belirli kişilerin gece çökünce resmen buluşma adresine dönmüş. Burası, bir yerde çöplüğe dönüştürülmüş vaziyette. Geceden gündüze kalan mezarlıklar arasındaki çöplerin anlattığı şey şudur:
—Maddi-manevi öneme sahip mezarlığımız, birileri için resmen eğlence mekânına dönüştürülmüş. Yedikleri, içtikleri şeylerin çöplerini de REZİLLİK anıtı olarak geride bırakmışlar.
Şimdi sizlere soruyorum:
—Geçmiş ile bağlarımızın en önemli maddi ve manevi gerçeği olan mezarlıklarımız böyle mi korunacak? Böyle mi sahip çıkılacak? Buralara bekçi koymayı düşünmüyor muyuz? Düzenli denetlemeyi düşünmüyor muyuz?
Bunca kurum ve kuruluş olduğu halde, koltuk sevdalıları için, koltuğunu bırakıp gecenin, gündüzün, yolların, sokakların içine girmek çok ama çok zor olmalı…
Mezarlıklar Dairesi Başkanı ve sayın müdürlerine, bir an önce bu dağınıklığı, mezarlıklarımızın perişanlığını gözden geçirmelerini kamu yararı ve manevi çıkarlarımız adına onları göreve davet ediyoruz.
Mezarlıklarımızın silinen ve önemli geçmişe sahip taşlarını, onların bize anlattığı öyküleri: Kitaplara aktarmakta yarar var. Sahipsiz görünen mezarlıkları sahiplenmekte yarar var.
Sadece bu zamanı yaşamak, yemek ve içmek, geçmişi yok saymak; hiçbir zaman kentli olma bilincine katkı vermeyecektir. Geçmişi ve geleceği, maddi yaşamla birlikte manevi yaşamı da anlaşılır ve kavuşulur hale getirmek, buralara halkımızın daha sık gitmesine sağlamak; kent kültürü ve insan ruhuna fazlasıyla iyi gelecek ve önemli katkılar yapacaktır diye düşünüyorum…
