DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

İTALYAN KONAĞI ve DUSSİ AİLESİ

Yayın Tarihi: 09 Aralık 2024 | Son Güncelleme :

09 Aralık 2024 - 17:07

İTALYAN KONAĞI ve DUSSİ AİLESİ

   ( Türk Usulü Konukseverlik )

Ne çok değerimizi yitirdik Tekirdağ insanı olarak. Ama ne gam-kederdir ki yitirilen bu değerlerini yitirdiğimizden bile haberimiz yok! Çoğumuz, bir kente, bir kasabaya, bir köye aitlik dahi geliştirmeden, yaşamın o büyük görkemli mirasını anlamadan çekip gidiyor.

 

Son kırk yıl içerisinde Tekirdağ’da yıkılan, yok edilen, yanan tarihi ahşap binaların yürekleri dile gelseydi, onların o mimari ve insan kokan iniltileri, bir parça yüreği olanlara şehri terk ettirirdi…

 

Çalıkuşu Konağı olarak bilenen konağı göz göre göre yanmasına müsaade ettik. Ve sonra da tam bir absürt-saçma açıklamayla; “ Biz daha iyisini yaparız!” diyen yöneticilerin yapma eylemi bir türlü gün yüzüne çıkmadı.

 

İtalyan Konağı olarak bilinen ve yıllarca Namık Kemal Halk Kütüphanesi olarak kullanılan yer gerçekten de İtalyan bir aileye; Dussi Ailesi’ne aittir. Onarılışı, Tekirdağ tarihine, kültürel yaşamına kazandırılma amacı bellidir! Tarihe sahip çıkmanın yanında, şehir kültürümüze, kaybolan komşuluk değerlerimize de el uzatmak…

 

Sonu böyle mi oldu? Böyle mi bitti? O kadar çok uyardık, yazdık ki; “ Efendiler, kıymayın bu konağa, yapmayın, etmeyin, eylemeyin!” dediysek de burasını geçmiş dönem Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un misafirhane hizmetine verdiler.

 

Ya şimdi? Sessizliğe, hiçliğe gömülüp terk edilen bir halde… Hani bu mahalleyi ( Ertuğrul Mahallesi ) ayağa kaldıracak, kaybolan, yitirilmiş değerlerimizi ortaya çıkartıp yeni nesillere aktaracaktık? Bu nasıl sözdür? Nasıl bir inancın çürümüşlüğüdür?

 

Kent, mahalle kültürünü yitirirsek, o şehrin ruhu yaşayabilir mi? O şehrin yaratıcılığı soluk alıp verebilir mi?

 

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Miras Atölyesi ve Mahalle Sakinleri Buluşuyor programları yapıldı. İtalyan Dussi Ailesi’nin Tekirdağ’ın, Ertuğrul Mahallesi’nin bir parçası oldukları üzerine çok önemli anılar anlatıldı. Yüreklere fazlasıyla su serpildi.

 

İtalya’dan Dussi Ailesi’nden katılan konuklarımız da oldu. Ne söylediler biliyor musunuz?

“ Bizler İtalya’ya dönünce, orada yaşatmak için Türk misafirperverliğini çevremize aşıladık. Roma’da her yerde Tekirdağ’ın Türk misafirperverliğini anlattık!”

 

Yaparken yıkmak, var ederken yok etmek, tam da böyle bir şey; dostlar, Tekirdağlılar…

 

İnanın en çelişkili duygularla yüzleşmeye fazlasıyla bıksam da hep devam edecek gibi!

 

Bergama’dan Almanya’ya kaçırılan veya satılan Zeus Sunağı-Büyük Sunak ( Pergamon Sunağı ) , İhtiyar Balıkçı Heykeli ve daha onlarca eser Berlin Müzesi ve farklı müzelerde sergileniyor. Müzeler Adası olarak bilinen beş müzeyi her yıl milyonlarca turist geziyor. Buradaki en önemli eserlerin bazıları da Anadolu-bizim topraklarımızdan…

 

Bu eserler ya kaçırılmasaydı? Ya satın alınmasaydı? Ne olurdu halleri; bu cevabı size bırakıyorum? Ama böyle düşünerek, şehrimin, ülkemin zenginliğini göz göre göre kaybedip, değer tarafta korunmasını bilmek, bana sağlıklı, dengeli bir huzur getirmiyor; ne yazık…

 

İtalyan Konağı aslına-özüne dönmelidir. Şehir ve Mahalle kültürüne en iyi hangi şekilde hizmet edecekse, istikrarlı bir huzura kavuşmalı ve henüz bu konağa ait öyküler, anılar kaybolmadan onları yaşama, bu ana davet etmeliyiz…

 

Gele döne, şimdi de İtalyan Konağı Süleymanpaşa Hizmet Binası olarak hizmet verecek; şaşarım ben böyle hizmetin, düşüncenin aklına…

 

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.