
Kadın taciz ve tecavüzlerini değil durdurmak, hızla artmasını bile önleyemezken, ne yazık ki hızlanmada sıra çocuklarımıza gelmiş durumda.
Bunun son örneklerinden biri ilimizin Malkara ilçesinde ortaya çıkmıştı. Rahatsızlandığı gerekçesiyle hastaneye kaldırılan iki yaşındaki Sıla bebeğin hem dövüldüğü, hem de cinsel istismara uğradığı görülmüştü.
Bilginiz vardır: O bebeği kaybetmiş bulunuyoruz.
Bu arada öğreniyoruz ki AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Çocukların korunmasına dönük bir araştırma komisyonu kurulması için grubumuz Mecliste girişimde bulunacak,” demiş.
“İnşallah!” diyorum ama fazla umudum yok.
Sebebini anlatacağım ama önce azcık genel bilgi vermeliyim:
Taciz veya tecavüze uğrayan çocuklarımızın sayısı son on yıl da yüzde 700 artmış durumda. Her yıl ortalama 8 bin çocuğumuz taciz veya tecavüze uğruyor. Sadece 2017 yılı ile 2018 yılı arasında 22 bin çocuk yaşındaki evlâdımız gebe bırakıldı. Engelli çocuklarımızda ise durum bunun 4 kat. Ülkelerin nüfuslarına oranla dünya üçüncüsüyüz. (Bakalım, ne zaman şampiyon olacağız)
Bunlar sadece yargıya intikal edenler. Yani buzdağının görünen yüzü.
Şimdi geliyorum neden umutlu olmadığıma…
Tarih 19 Şubat 2018 idi. Cumhurbaşkanının emriyle altı bakandan oluşan bir komisyon kurulmuştu. Komisyon, söz konusu suçlarla ilgili araştırma yapacak, rapor hazırlayacak, hükümet de o raporun ışığında hazırlayacağı yasa teklifini TBMM’ye sunacaktı.
O günden bugüne 6 yılı aşkın zaman geçti. Değil teklifin hazırlanması, ortada rapor dahi yok.
Tarih 23 Mart 2016’ydı. Muhalefet tarafından verilen Çocuk İstismarını Engelleme Komisyonu kurulmasıyla ilgili önerge iktidar milletvekilleri tarafından reddedildi.
Ama daha sonraki yıllarda da iktidara “Siz getirin önerge, biz destekleyelim” diyen muhalefet milletvekilleri çıkmadı.
Yanılmıyorsam daha önceki bir yazımda da değinmiştim.
O yıllarda milletvekillerine hitaben bir bildiri kaleme alarak atlayıp Ankara’ya gittim ve Meclis’in Dikmen kapısı önünde durarak gelip geçenlere dağıttım.
Bununla yetinmeyip, aynı bildiriyi TBMM sitesinde e-posta adresi bulunan bütün milletvekillerine gönderdim.
Ne mi oldu?
İktidardan veya muhalefetten, bir tanesi dahi olumlu veya olumsuz bir şeyler yazma ihtiyacı duymadı.
Şimdi ne deniyor?
“AKP Meclis Grubu çocukların korunmasına dönük bir araştırma komisyonu kurulması için Meclis’te girişimde bulunacak,” deniyor.
“Hadi canım sen de!” diyeceğim ama vazgeçtim. Şöyle diyorum:
“Madem çocukların korunmaya ihtiyacı vardı, neden bugüne kadar beklediniz?”